Savaş ve Şiddet, Yaşamın Doğal Akışını Savunan İnsanlık Nezdinde Meşru Değildir

Değerli Basın Mensupları,

İnsan Hakları Derneğinin Doğu-Güneydoğu Bölgesi Şube Başkanları, ülkemizde son dönemde yaşananları değerlendirmiş, düşüncelerini basın ve Türkiye kamuoyu ile bir kez daha paylaşma ihtiyacı duymuştur.

Bizler, bu ülkede yaşayan bireyler, bu ülkenin barış, adalet, insancıl hukuk ve insan haklarından yana bir sivil toplum örgütü olmanın sorumluğu ile hareket ederken, toplum ve bu ülkenin yönetsel kurumlarının ve bu kurumlarında yer alan kişilerin sesimize kulak vermelerini istiyoruz.

Can kayıpları canımızı yakıyor; şiddet, bu günümüzü ve gelecekteki hayatımızı da tehdit eden bir karabasana dönüştü. Kin ve nefret havası; linç kültürü ile yaygınlaştırılıyor. Türkiye’nin batı illerinde yaygınlaşan linç yönelimlerinin ülkenin diğer bölgelerine doğru yaygınlaşması halinde, Türkiye’yi, yönetenlerin altından kalkamayacağı bir kaos ortamına sürükleyecektir. Bu nedenle kaygılarımız artıyor. Toplumun tümünü kuşatan bu korkutucu havayı dağıtmak ve her gün biraz daha koyulaşan karanlığı yırtmak giderek zorlaşıyor. Ancak, her şeye rağmen barış umudumuzu canlı tutuyoruz, hâlâ toplumsal barışın imkan dahilinde olduğuna inanıyoruz.

Ve diyoruz ki, Kürt sorununu daha da karmaşık hale getireceğine, kayıplarımızın ve acılarımızın katlanarak artmasına yol açacağına, çözümü çok zor ve uzun bir zaman dilimine yayılacak tahripkâr sonuçlar yaratacağına, bölgenin ekonomisini çökerteceğine inandığımız sınır ötesi operasyon yapılmamalıdır.

Herkes, şiddetin insan yaşamını, demokrasiyi tehdit ettiğinin idraki içinde olmalıdır. Özgürlükler istenildiği gibi yorumlanıp sadece izin verilen ölçüler içerisinde kullandırılamaz; bunun dışına çıkanlar “vatan haini” olarak ilan edilip hedef gösterilemezler. Buradan yola çıkıldığında da; farklı düşünen siyasi partilere ve mensuplarına, sivil toplum örgütlerine, basın kuruluşlarına görüşleri nedeniyle şiddet uygulanması kabul edilemez bir tutumdur. Adli ve idari merciler, hukuk dışı bu olayların faillerini tespit edip yargı önüne çıkarmalıdır.

Değerli Basın Mensupları,

İnsan Hakları savunucuları olarak, Kürt sorunu başta olmak üzere ülkemizin tüm sorunlarının şiddet dışı yöntemler ile çözümünü istiyor, dün olduğu gibi, bugünde bu çabalarımızı ısrarla, sabırla sürdüreceğiz.

Saygılarımızla.