Demokrasi ve insan hakları mücadelesinin önündeki en büyük engelin baskı ve şiddet olduğunun bilinci ile ülkemizde giderek tırmanan çatışma ortamından kaygı duymaktayız. Ülkemizde 15 yıllık silahlı çatışma sürecinin yarattığı travmalar hepimizin zihninde canlılığını korurken, yeniden hızla aynı tahribatları yaşamakla karşı karşıyayız. İç barışı sağlamak, demokratik katılım sürecinin önünü açmak ve şiddetin bir sorun çözme aracı olarak algılanmasının ve kullanılmasının önüne geçmek öncelikle siyasal erkin görevidir.
Öte yandan toplumsal sorunların çözümünde silahlı eylemlerin bir yöntem olarak kullanılmasına son verilmelidir.
Ülkemiz;
Farklılıklarımızla barış içinde birarada yaşadığımız,
Kadın ve çocukların şiddete maruz kalmadığı,
Kaybedilen her insanla; insanlığımızı da yitirmediğimiz,
Yoksulluk ve sefaletin geleceğimize ipotek koymadığı,
Silahlanma yerine eğitim ve sağlığa kaynak ayrıldığı,
Demokratik haklarımızı özgürce kullandığımız bir ülke olmalıdır,
Asker, Polis, Korucu, Gerilla ve sivil hiç kimsenin ölmesini istemediğimiz için savaş istemiyoruz. Herkesi kalıcı barış için çaba göstermeye, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni ülkemizde yaşanan çatışmaların durdurulması için etkin tavır almaya çağırıyoruz.
Barış istiyorsan
Barış’ın yanında ol!
Barış’a bir ses ver!
Barışa bir şans ver!
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ
