İşgalciler eylemlerini, "özgürlük, demokrasi, insan hakları" kavramlarını kullanarak meşru kılmaya çalışıyorlar. Yalnızca eylemlerinin meşruiyetini sağlamaya çalışmıyorlar; onlar, bu kavramların içeriğine yeni anlamlar yüklüyorlar. İnsan haklarını ve temel özgürlükleri, demokrasiyi kendi çıkarlarına alet ediyorlar. Tüm insanlığa, silahlı güce dayalı olarak, güçlünün tarif ettiği ve güçlüye göre sınırları belirlenmiş bir anlayışı ve hukuk düzenini dayatıyorlar.
Irak'ın petrollerine, yer altı ve yerüstü kaynaklarına ve bölgesel enerji kaynaklarına göz dikmiş olan tekellerin çıkarlarına göre belirlenmiş bir stratejiyi uyguluyorlar ve emperyal amaçlarını gerçekleştiriyorlar.
ABD ve İngiltere, bir saldırı savaşını başlatarak, halen geçerli uluslararası hukuka göre "barışa karşı suç" işlediler. Bu durumda eksik olan tek şey, uluslararası toplumun, bu suçu işleyenleri yargılamak için gereksinme duydukları güçten yoksun oluşlarıdır. Bugün için bu suçu işleyenleri yargılayacak makamlar bulunmayabilir. Ancak unutulmamalıdır ki, barışa karşı suç işlendiğinde, zamanaşımı işlemez.
İnsanlık vicdanı ise çoktan mahkum etti bu suçu işleyenleri. Önemli ve değerli olan, dünya halkalarının vicdanıdır.
İşgali protesto ediyoruz. İşgalcileri kınıyoruz.
Günlerdir, işgalcilerin sivillere yönelik katliam boyutuna varan eylemlerini izliyoruz.
İşgalciler, yalnızca barışa karşı suç işlemediler. İnsancıl hukukun bütün ilkelerini ihlal ettiler. Bugün itibariyle 1000'den fazla sivil insanı öldürdüler ve 7000'den fazlasını yaraladılar.
Bütün gizleme ve sansür çabalarına karşın, bebeklerin ve çocukların, kadınların feryatları ve gözyaşlarını gördük.Bombaların, mermilerin, şarapnel parçalarının öldürdüğü bebekler, çocuklar, kadınlar ve genel olarak siviller belleklerimize kazındı. "Akıl" doldurduklarını söyledikleri füzeler ve bombalar, sivil yerleşim alanlarını vuruyordu. Siviller yalnızca öldürülmüyor; öldürülmeyenler işkence ve onur kırıcı muameleye tabi tutuluyorlardı.İşgalci güçler, sivillere diz çöktürülüyor; kafalarına vuruluyor, elleri bağlanıyor ve kafalarına bir torba geçirilerek bilinmeyen yerlere götürülüyorlardı.
Sivillere yönelik katliamı protesto ediyoruz.
ABD ve müttefiklerine çağrımızdır:
Irak'ın işgaline son verin ve evinize dönün!
Irak, Iraklılarındır! Iraklılar, kendi geleceklerini kendileri belirleme haklarına sahiptir. Irak halkından başka hiçbir güç, Irak'ın geleceğini belirleme hakkına sahip değildir. Bu ilkeye saygı gösterin.
Irak'ta insancıl hukukun ilkelerine uyun! Sivillerin katledilmesine, esir olarak alınmasına, işkence ve onur kırıcı muamele yapılmasına son verin!
Savaşa hayır! Yaşasın barış! Yaşasın halkların kardeşliği!
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ
