İnsan hakları savunucuları olarak son günlerde hem coğrafyamızda hem de Ortadoğu ve dünyanın diğer çeşitli bölgelerinde yaşanan savaş ve çatışmalı ortamlardan endişe duymaktayız. 1 Ekim’de Ankara da yaşanan bombalı saldırı birçok sivil insanın ölümüne sebep olabilirdi. Bu olayın ve bu olaya bağlı olarak bir aracın gasp edilmesi ve bir sivilin yaşamını yitirmesi olayının etkin ve objektif bir yargı incelemesinden geçirilmesi talebimizi tekrarlıyoruz.
Ankara da yaşanan olayın ardından Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 4 Ekim’de yaptığı açıklamaları ve özellikle Rojava da sivil insanların zarar gördüğü topyekûn saldırıları da endişe içinde izliyoruz. Birleşmiş Milletlerinde açıklama yapması olayın ne denli endişe verici olduğunu göstermektedir. Uluslararası Hukuk ve Cenevre Savaş Hukuku Sözleşmesi sürekli ihlal edilmektedir.
İnsan Hakları Savunucuları olarak İsrail devletinin Filistin halkına yönelik şiddet içeren operasyonlarına ve savaş politikasına her zaman karşı durduk. Ancak geçtiğimiz gün HAMAS örgütünün özellikle Israil’li sivillerin de zarar gördüğü saldırıları, sivil insanların cenazelerinin teşhir edilmesine de karşı durmak ve kabul etmemek gerektiğini de dile getirmek istiyoruz.
HAMAS’IN saldırıları sonrasında geçmişten beri Filistin Meselesinde şiddet politikalarıyla hatırlanan İsrail devlet Başkanı Benjamin Netenyahu’nun “Savaş İlan” eden açıklamalarının akabinde başta Gazze Şeridi olmak üzere tüm Filistin coğrafyasına topyekûn saldırıların başlatılmasını da kaygı ile karşılıyoruz. İsrail ordusunun topyekûn savaş konseptiyle başlattığı saldırılarda çok sayıda Filistin’li sivillerin de hayatını kaybettiği operasyonlarına karşı olduğumuzu tüm kamuoyuna duyurmak istiyoruz.
Coğrafyamızda ve Ortadoğu da giderek tırmanan silahlı çatışmalar ve savaşlar bir yandan toplumsal barışa zarar verirken öte yandan da toplumun geniş kesimlerinin barış talebini dile getirmesinin önüne geçmektedir. Güvenlikçi politikalar nedeniyle başta yaşam hakkı olmak üzere en temel insan hakları bile hiçe sayılmaktadır. İnsan hakları savunucuları olarak şiddet ve çatışmalar gerekçe gösterilerek hak ve özgürlüklerin kullanılmasını engelleyen politikaları kabul etmiyoruz.
Savaş çözüm değildir. Coğrafyamızda ve tüm dünyada Barış taleplerimizden vazgeçmeyeceğiz.
İnsan Hakları Derneği