SAYIN CUMHURBAŞKANI ABDULLAH GÜL’E AÇIK MEKTUP

Sayın Cumhurbaşkanı,

İnsan Hakları Savunucuları iki yıldan beri bu ülkedeki hasta mahpusların sağlık sorunlarını kamuoyuna, yetkililere ve bizzat şahsınıza iletmektedir.   

Ama ne acıdır ki sizler hala bizi ve cezaevinde her gün ölümü bekleyen onlarca insanı duymak, görmek istemiyorsunuz.

Sizler, Yüksel Caddesi’nde eşi mesane kanseri olan ve onun acısı ile vücudunu açlığa yatıran Elif Zavar’ı anlamak istemiyorsunuz.

Yine size, Bitlis’in Ahlat ilçesindeki ziyaretiniz sırasında elinize bir mektup tutuşturan Gülezar Akın’ın 85 yaşında kalp yetmezliği ve tansiyon sorunu olan babasının “Sizden tek dileğimiz yıllardır cezaevinde ağır hastalıklar yaşayan, aynı zamanda bu durumu bize de acı çektiren kızımı daha iyi şartlarda doktor kontrolünde tedavisinin başlatılmasını arz ediyorum” talebide bir şey ifade etmiyor.

Yine, ilik kanseri olan A. Samet Çelik için cezaevlerinden onlarca insanın ilik nakli için başvurması konusunda ne düşünüyorsunuz?   

Yine, Güler Zere’nin damarlarının bile artık bir şey kabul etmediğini biliyor musunuz?

Haklı çıkmak kadar zor bir durum yoktur İnsan Hakları Savunucuları için, ne yazık ki bizler deneyimlerimizden yola çıkarak olabilecekleri tahmin edebilmenin ağırlığını yaşıyoruz. Daha birkaç gün önce yine feryat ettik bu insanlar ölecek duyun sesimizi, seslerini diye… Duymadınız ve Resul Güner yaşamını kaybetti.      

Resul Güner kolon kanseriydi, yakınları, arkadaşları ve bizler ileri derecede hasta olan Resul için serbest bırakılsın çağrısı yaptık defalarca, yetkililere yazdık, sokaklarda bağırdık, kimse biz duymadık diyemez, bizim haberimiz olmadı diyemez…

Biz insan hakları savunucuları size böyle onlarca örnek verebiliriz.

Sayın Cumhurbaşkanı,

Sağlık ve Yaşam hakkı en vazgeçilmez haklarımızdandır.  Sürekli hastalık nedeniyle bu yurttaşların tedavilerinin önündeki engelleri kaldırmalı bu kişilerin son günlerini ailelerinin yanında geçirmelerini sağlamanızı talep ediyoruz.

Kısa bir süre önce kanser hastalığı nedeniyle kaybettiğimiz İsmet Ablak’ın son satırları ile bitiriyoruz, “Beni son günlerimde sevenlerimle vedalaşma şansından mahrum bırakanlara da kırgın değilim.”  

Bu ölümleri durdurmak artık sizin yetkinizde…

Biz her ölümde aslında ölen insanlıktır diyoruz… Ya siz…

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ

Bir cevap yazın