Siirt İli Pervari İlçesi Yapraktepe (Erwex) Köyü’nde Yaşamını Yitiren Pedefoli Kurbanı Çocuk Gelin Kader Erten’e İlişkin Araştırma ve İnceleme Raporu

 İHD SİİRT ŞUBESİ

SİİRT BELEDİYESİ BERFİN KADIN DANIŞMA MERKEZİ

14.01.2014

 

 

 

 

 

OLAY:

Siirt ili Pervari ilçesi Yapraktepe (Erwex) köyünde, intihar iddiası ile yaşamını yitiren çocuk gelin Kader Erten ile ilgili olay

AMAÇ:

12.01.2014 tarihinde evinin odasında ölü olarak bulunan çocuk gelinin ölümüne ilişkin araştırma yapmak, aile, köy muhtarı, görgü tanıkları ve resmi yetkililerle görüşmek, araştırma ve incelemeler sonucu elde edilen bilgiler ışığında rapor hazırlamak, raporu ilgili ve yetkili kurum ve makamlara göndererek maddi gerçeğin açığa çıkarılmasına katkıda bulunmak, kamuoyunun gerçek bilgiye ulaşmasını sağlama amacıyla bir heyet oluşturulmuştur.

 

HEYETİN OLUŞUMU:

Heyet, İnsan Hakları Derneği Siirt Şubesinin ve Siirt Beledisiyesi Berfin Kadın Danışma Merkezinin 12.01.2014 tarihinden itibaren basında çıkan haberler ile resmi yetkililerin açıklamalarıyla birlikte basında çıkan çelişkili haberler üzerine 14.01.2014 tarihinde bir araştırma ve inceleme heyeti oluşturulmuştur. Heyet İHD Siirt Şube Başkanı Vetha Aydın,Siirt Belediyesi Berfin Danışma Merkezi sosyolog Celile Ası ile İHD Siirt Şube yöneticisi Zana Aksu dan oluşmuştur.

HEYET GİRİŞİMLERİ:

14.01.2014 tarihinde heyet bileşeni olarak Siirt İli Pervari İlçesi Yapraktepe (Erwex) Köyü, Van /Çatak/Aslıhan (Ermişat) köyünde inceleme yapmak, 15.01.2014 tarihinde de Pervari Kaymakamı ve Pervari Savcılığıyla bir görüşme gerçekleştirmeyi planlamıştır.

    

HEYETİN OLAY YERİNE GİDİŞİ VE YAPTIĞI GÖRÜŞMELER:

Heyet 14.01.2014 tarihinde saat 14:00 civarında çocuk gelinin yaşamını yitirdiği Siirt İli Pervari İlçesi Yapraktepe (Erwex) Köyüne varmış görüşme ve incelemelerine başlamıştır.

Heyet 14.01.2014 tarihinde saat:16:30 civarında çocuk gelinin annesi-babasının ikamet ettiği Van /Çatak/Aslıhan (Ermişat) köyüne giderek görüşme ve incelemelerini devam etmiştir.

Heyet birleşeni 15.01.2014 tarihinde Pervari Kaymakamı ve Pervari Savcısıyla görüşme gerçekleştirmiş. 12:30 civarında ilçeden ayrılmıştır.

MAĞDUR YAKINLARIYLA YAPILAN GÖRÜŞMELER

 

Yapılan Görüşmelerin İçeriğine Herhangi Bir Yorum Katılmaksızın şu şekildedir:

Yapraktepe (Erwex) Köyü muhtarı şu beyanlarda bulundu;

Konu hakkında herhangi bir yorumda bulunamam ama herhangi bir sorunları yoktu.

Erkek akrabalarının beyanları;

 

Basında yer alan bilgiler gerçeği yansıtmamaktadır. Kesin intihar diyemiyoruz, savcılık soruşturma başlattı, yaşı 16’dır, kendi isteği ile evlendi, evde sıkıntıları yoktu, eşi 2 ay önce askere gitti, ikinci hamileliğinde erken doğum yaptı, 2 ay sonra bebeği öldü. Gazetecilerin dışında Aile ve sosyal politikalar bakanlığına bağlı kişiler geldi, çocuğunu alacaklarını söylediler. Berdel olarak evlendi.

 

 

 

Üvey kaynanası;

Sabah kayın babası ve kayınlarıyla birlikte hayvanların yemini vermeye gitmişti. Öğlene doğruydu, içeri gelip oda da oturdum, 1,5 yaşındaki bebeği yanıma geldi onu kucağımda oturttum çocuk ağlıyordu, evde olan küçük kız diğer tarafa gidip odasına gitti kapısını açınca yerde sırt üstü uzanmış olduğunu gördüm, bayıldığını düşündüm, onu kaldırıp su içirmeye çalıştım, o anda göğsünde sadece bir damla  kan olduğunu gördüm, yanında da av tüfeği vardı. Kesinlikle silah sesi duymadım.

Mehmet Atak Eşi:

Biz birbirimizi severek evlendik, 1 buçuk yaşında bir oğlum var, eşim 2. hamileliğinde erken doğum (6 aylık) yaptı. Bebeğimiz 2 ay boyunca Elazığ da hastanede kaldı. Eve getirdikten sonra ölmüş, bana da haber vermemişlerdi. Buraya gelince öğrendim. 2 aylık askerim olayın bana söylenmesi üzerine geldim, cenazeye de yetişemedim. Yanlışlıkla olayın olduğunu düşünüyorum. Av tüfeği benimdi onun için devamlı temizliyordu. Temizlerken yanlışlıkla patlama olduğunu düşünüyorum. Eşimle bir sorunumuz yoktu ailem ile de sorun yaşamadığı gibi sıkıntısı da yoktu. Evde 11 kişi birlikte yaşıyoruz. Resmi nikahımız yok, eşimin kemik yaşı 16’dır.

Kader Erten Sona Erten annesi- Musa Erten babası;

Hiçbir açıklama yapmayacaklarını gerekli bilgileri savcılıkla paylaştıklarını beyan etmişlerdir.

Kader Erten’nin yengesi ve ablası ise şu beyanlarda bulundular;

Berdel sonucu ile evlendi. Evlendiği zaman onu gördük, ondan sonra onu hiç görmedik. 2 yıldır evli olduğu sürece 3 kez eve geldi. Çocuğu doğup/öldüğü zamanda aileden kimse yanına gitmedi. Kaynanası ve görümcesiyle sorun yaşıyorlardı. Onlarla birlikte yaşıyordu. Evde sadece 2 oda var birisi silahla kendisini evin içinde vurursa nasıl olurda silah sesini duymazlar. Annem ve babam eve yetişince cenazeyi torbanın içine koymuşlardı.

 

RESMİ GÖRÜŞMELER

 

Pervari Cumhuriyet Savcısı:

 

Olayın olduğu ilk saatten itibaren olaya el koyduk ve gerekli soruşturmaları başlattık. İlk doğumu resmi bir kurumda yapmamış, ikinci doğumda bize bilgi verildi. Bu tarihten itibaren kemik yaşının tespiti için çalışma yapıldı. Kemik yaşı 16 olarak tespit edildi. Bu gösteriyor ki 13 buçuk yaşında evlendirilmiş, 14 buçuk yaşında ilk çocuğunu dünyaya getirmiş oluyor. Otopsi raporları sonucunda kesin bir sonuca varabiliriz. Ancak yaşın küçük olmasından kaynaklı 3 yönlü bir soruşturma söz konusudur dedi.

 

Pervari Kaymakamı:

 

Soruşturma adli, sosyal ve idare yönden yapılmaktadır. Adli soruşturma savcılık tarafından başlatılmıştır. Bizlerde idari olarak kanuna aykırı hareket eden, görevi ihmal eden kişiler hakkında gerekli tahkikatı başlatacağız. Amacımız bu tür vakaların önüne geçmek olacaktır dedi.

 

HEYETİN YAPTIĞI GÖZLEM VE TESPİTLER

 

1-      Savcılık tarafından soruşturmanın başlatıldığı,

2-      Resmi nikahın olmadığı,

3-      Beyanda bulunmak isteyen kadınların erkekler tarafından engellendiği,

4-      Ailelerin soğukkanlı olduğu (olayın etkisi üzerine şokta olabileceği düşüncesi de ortaya çıkmıştır)

5-      16 yaşında bir kişinin evlendirilip çocuk doğurmanın doğal olduğu anlayışının hakim olduğu, kız 13 yaşında değil 16 yaşında dır vurgusunun sıkça dile getirildiği,

6-      Berdel sonucu bir evliliğin olduğu

7-       Bazı basın yayın kuruluşlarında çıkan haberlerin aile fertleri tarafından tepkiyle karşılandığı bu nedenle de heyet üyelerine tepki gösterildiği,

8-      Eşinin toprağa verilmesinin üzerinden 4 gün gibi kısa bir sürenin geçmesine rağmen gülme, kameraya poz verme, suçluluk psikolojisiyle aşırı tepkisellik gözlemlenmiştir.

9-      Aile fertleri tarafından sürekli hiçbir sıkıntısının olmadığını neredeyse adeta el üstünde tutulduğunu iddia etmişlerdir.

AYDINLATILMASI  GEREKEN NOKTALAR

 

1)      Çocuk gelinin nikâhını kıyan imamın kim olduğunun tespit edilmesi gerektiği,

2)      Köyde başka çocuk gelinlerin olup olmadığı,

3)      Ailenin ekonomik durumunun tespiti,

4)      Beyanda bulunmak isteyen kadınların erkekler tarafından engellenmesinin altında yatan nedenlerin ne olduğu,

5)      Aile ve sosyal politikalar bakanlığının bu güne kadar sadece bir kez köye gitmesinin yeterli olmadığı gibi bundan sonra ne tür girişimlerde bulunacağına dair bir açıklamanın yapılıp yapılmayacağı,

6)      Aile ve sosyal politikalar bakanlığının sadece 1 buçuk yaşındaki bebeği koruma altına alması ve soruşturmaya müdahil olması sorunun çözümüne katkı sunabilecek mi? Kadın katliamlarının yaşanmasının suçlularından birini de Aile ve Sosyal politikalar bakanlığıdır. Bugüne kadar kadına yönelik girişimlerde değil aileyi kutsayan girişimlerde bulunulmuştur. Sadece ekonomik yardım ve aileyi kutsayan bu temelde sorunu çözme zihniyetinden vazgeçilmesi gerektiğini ifade ediyoruz.

7)      3 gözlü bir evde av tüfeğiyle intihar etme girişimi olmasına rağmen silah sesinin nasıl duyulmadığı,

8)      Evde 11 kişi birlikte yaşadığı halde olay saatinde nedense evde sadece küçük bir çocuğun olduğunun ifade edilmesinin sorgulanması,

HUKUKİ GEREKÇELER:

Türk Ceza kanunu, medeni kanun ve ilgili tüm yasal mevzuatların uygulanması gerektiğini ifade ediyor, tüm sorumlular hakkında ivedilikle bir soruşturma başlatılarak cezalandırılmasını talep ediyoruz.

 

KANAAT VE SONUÇ

 

Söz konusu olay ile ilgili İnsan Hakları Derneği Siirt şubesi ve Siirt Belediyesi Berfin Kadın Danışma Merkezinden oluşan  araştırma ve inceleme heyeti gerek aile fertleri gerek köylüler ve gerekse resmi makamlarla yaptıkları görüşme ve kendi gözlemleri neticesinde; olayla ilgili çok etkin ve kapsamlı bir soruşturma yürütülmesi gerektiği kanaatindedir.

Aile fertleriyle yapılan görüşmeler sonucunda heyet üyelerinin kafasında soru işaretleri oluşturacak durumlar ortaya çıkmıştır.

Özelikle yaşamını yitiren çocuk gelinin anne-babasının konuşmamaları konuşmak isteyen kadınların susturmaya çalışılması başlı başına yaşanan vahşete göz yumulduğu ve olayın kanıksandığı izlenimi yaratmakla birlikte, herkesin dil ve söylem birliğine vararak beyanlarda bulunması olayın daha da derinlikli araştırması kanaatini oluşturmuştur.

13 buçuk yaşında evlendirilen, 14 buçuk yaşında ilk doğumunu yapan ve 16 yaşında yaşamını yitiren çocuk gelinin ölümünü kesin olmamakla birlikte şüpheli ölüm olarak değerlendirmekle birlikte ölüme, aile fertleri başta olmak üzere nikahını kıyan imam ve buna sesiz kalan başta köy halkı ve gerekli önlemleri almayan yetkilileri gördüğümüzü ifade ediyoruz.

En kutsal hak olan yaşam hakkı başta olmak üzere çocuk yaşta tüm hakları elinden alındığı ve ihlali söz konusu olduğundan olayla ilgili adli ve idari kovuşturmanın daha etkin ve hızlı bir şekilde yapılması gerekmektedir.  

Her koşulda kutsal ve dokunulmaz olan yaşam hakkı ihlalli ciddi bir insanlık suçudur. Özellikle kadına yönelik şiddet, tecavüz, enses, cinsel istismar olayları silsile bir biçimde devam ederek hızından bir şey kaybetmemektedir. Birlikte çocuk gelinler ve namus cinayet adı altında işlenen kadın katliamlarının erk zihniyeti ve yasaların boşluğu ve var olan maddelerinde uygulanmamasından kaynaklandığını belirtmek isteriz. Tekrardan kadına yönelik bu tür vahşetlerin yaşanmaması için yasalarda ciddi değişikliklerin yapılması, ceza süreçlerinde iyi hal ve ağır tahrik, suçlunun gelecek kaygısı gibi indirimlerinin uygulanmaması ve toplumun eril zihniyetten kurtarmak adına başta kadın örgütlerinin cins bilinciyle hareket ederek örgütlenip etkin ve kalıcı çalışmaların yapılmasını gerektiğini belirtiyoruz. Yaşanan vakalar tabi ki basında yer almalı ve bir duyarlılık yaratılmalıdır. Ancak önceliğimiz bu vakaların yaşanmaması, basının yaşanan kadın katliamlarının kimler tarafından yapıldığını değil ne için işlendiğini vurgulayarak adete kadın katliamlarını meşrulaştırma anlayışından vazgeçmeleri ve taraf olmamaları gerektiğini ifade etmek istiyoruz.

Kadının insan hakkını savunan, hak temelli çalışan, gönüllü sivil toplum birleşenleri olarak, yaşanan vahşetin sorumlularının ve ortaklarının (evliliğin tanıklığını yapan) bir an önce tespit edilerek olayın tüm boyutları ile açığa çıkarılması ve hak ettikleri cezaya çarptırılması için konunun  takipçisi olacağımızı kamuoyuna ve ilgili tüm kurumlara saygıyla bildiririz. 16.01.2014

       VETHA AYDIN                                        

           

İHD SİİRT ŞUBE BAŞKANI       

 

 

CELİLE ASI

SİİRT BELEDİYESİ BERFİN KADIN DANIŞMA MERKEZİ

SOSYOLOG

 

 

             ZANA AKSU                                                        

İHD SİİRT ŞUBESİ YÖNT.KUR.ÜYESİ                                   

Bir cevap yazın