Sincan F Tipi Cezaevi’nde kalmakta olan Zeynel Karabulut, Mesut Çeki ve Hakkı Alpan, 24 Kasım 2008 günü sabahın erken saatlerinde öncesinde hiçbir bildirimde bulunulmaksızın, apar topar ve sürüklenerek Kırıkkale-Hacılar F tipi Cezaevi’ne sevk edilmişlerdir. Tutukluların hücrelerindeki eşyalarını toplamasına dahi izin verilmemiştir. Ailelere hiçbir bilgi verilmeksizin ve hatta nerede ise çocuklarıyla görüşmeleri olanaksız hale getirilmektedir. Zeynel Karabulut, omuriliğinden rahatsız olup, tedavi görmektedir. Mesut Çeki halen tutuklu bulunmakta ve mahkemesi devam etmektedir ve davası Ankara’da görülmektedir. Sevk idari durum gerekçe gösterilerek yapılmıştır.
Hükümlü ve tutuklu ayrımı bile göz önüne alınmadan yapılan bu sevkler ilk değildir. Son dönemde bu tür apar topar ve hatta şiddet uygulanarak gerçekleştirilen pek çok sevk olayı gerçekleşmiştir. Devletin son dönemde içeride ve dışarıda uyguladığı şiddetin ve sindirme politikalarının bir devamı olarak ortaya çıkmaktadır.
Bir yandan polisin üst üste katlettiği insanlar, diğer yandan hapishanelerde uygulanan terör ve sindirme, aslında topluma yayılmak istenen korku ve terör politikasının yansımalarından başka bir şey değildir.
“Öldürmeseydik de beslese miydik?” mantığı ve anlayışı halen sürmekte, toplumun terörize edilmesinin bir başka alanı olan hapishanelere yönelik şiddet ve hukuk dışı uygulamalar gün ve gün artmaktadır.
Bugün bir kez daha Adalet Bakanı’nı sizlerin önünde göreve davet ediyoruz. Bu davet yalnızca Bakan olmasının getirdiği sorumlulukları hatırlatmaktan öte, devlet şiddet ve terörünün geldiği noktaya bir kez daha dikkat çekmek amacını taşımaktadır. Çünkü pek çok kez inceleme ve araştırma başvurusunda ve talebinde bulunmamıza rağmen, ne bu politikalar değişmiş, ne de taleplerimize bir yanıt verilmiştir. Yanıt verilmemesi bile aslında başlı başına bir yanıttır. Bu ise açıkça anlaşılacağı üzere uygulanan şiddet ve hukuk dışılığı onaylamak demektir.
Hapishanelerde de sürdürülen devlet terörünün ve hukuk dışı uygulamaların bir an önce sona erdirilmesini ve sevk edilenlerin yerlerine geri götürülmelerini istiyoruz. Bu tür uygulamalara mahal vermeyeceğimizi, takipçisi olacağımızı bir kez daha vurgulayarak, Adalet Bakanına görevlerini ve sorumluluklarını hatırlatıyoruz.
İHD ANKARA ŞUBESİ