GİRİŞ
Şırnak ilinde tek hapishane olan Şırnak T Tipi Hapishanesi aşağıda ismi yazılı kurumlar tarafından mahpus ailelerinin başvuruları, Şırnak Hapishanesi’nde 25.09.2020 ve 08.02.2021 tarihlerinde yapılan ziyaretlerde tarafımıza iletilen hak ihlalleri içeren uygulamaların devam ettiği, Şırnak Hapishanesi için 100. gününü geride bırakan süresiz dönüşümlü açlık grevi nedeniyle 30.03.2021 tarihinde ziyaret gerçekleştirilmiştir.
AMAÇ
Bu ziyaret ile ismi yer alan kurumlar, hapishanedeki yapısal ve genel sorunların yanı sıra mahpusların maruz kaldığı hak ihlallerini tespit etmeyi, raporlaştırmayı, gerekmesi halinde hukuki başvuruların yapılması ve hak ihlallerinin kamuoyuna aktarılması amacı ile kaleme alınmıştır.
YÖNTEM
Bu rapor temel olarak avukatlar tarafından hapishanelerde gerçekleştirilen ziyaretlere dayanmaktadır. Ziyaret dışında mahpusların aileleri ile yapılan telefon görüşmeleri, ailelerin yazılı kurumlara yaptıkları başvurular, mahpusların avukatlarına gönderdikleri mektup ve fakslardan edinilen bilgiler, konu hakkında muhattap resmi kurum veya kişiler ile gerçekleştirilen görüşme bilgileri kullanılmıştır.
GERÇEKLEŞTİRİLEN GÖRÜŞMELER
Mahpuslarla Görüşme
B-7 odasında Görüşülen 1. mahpus ile yapılan görüşmede; Son on gündür gardiyanlar sayım için odalarımızı girerken Sayım verilirken herkesin havalandırmaya-dışarıya çıkmasını istediler. Bizler koğuşta yemek yeme esnasında zaten sayım yapıldığını söyleyerek ayakta ve havalandırmaya çıkmayacağımızı ilettik. Bunun üzerine “koğuşta arama yapılacak, herkes havalandırmaya” denilerek koğuştan dışarı çıkarıldık. Bu durum her gün tekrarlanıyor. Bizi dışarı çıkararak ayakta sayım isteklerini yerine getirmiş oluyorlar. Arama sırasında kişi başı 5 kitap denilerek kitaplarımızı herkesin ayırmasını istediler. Birçoğumuzun kitabına el konuldu. Arama sırasında dağınık bırakıyorlar. Hatta bizlerin üst araması yapmak istediler, ceplerimize bakmaya çalışıyorlar. Dışarıda/havalandırmada ayakta sayım vermeyi red ettiğimiz için dışarıda ret ettiğimiz için arama adı altında bizi dışarıya çıkarıyorlar. Odalardan 100 den fazla kitap aldılar. Odamızda elbise yıkarken ve koğuş temizliği için kullandığımız hortumumuzu aldılar. Yeni gelen arkadaşlara nevresim verilmiyor. Biz kendi aramızda eski tahliye olan varsa onun nevresimlerini kullanıyoruz. COVİD-19 gerekçe yapılarak koğuş/oda değişikliğini yapamıyoruz. Oysaki diğer koğuşların değişiklik yaptığını biliyoruz, biz yapamıyoruz. Telefon hakkımızı kullanırken konuşma saatlerimiz belli değil, sürekli değişiyor. Bazen 12:00-14:00-13:00 olabiliyor, saat net olmadığından bazen karşı taraf hazır olamıyor. Belirsizlik zorluyor. Aynı şekilde kapalı görüş saatlerimiz tam 1 saati bulmuyor, kısa kesiliyor.”
B-2 Odasında Görüşülen 2. mahpus ile yapılan görüşmede; Her sabah sayım adı altında odamızda arama yapıyorlar. Bundan bir süre önce dışarıda sayım yapılıyorken içeride yemek esnasında sayım yapıldı, biz kabul etmiştik. Şimdi son günlerde dışarıda sayım için çıkacaksınız deniyor. Bizler kabuk etmeyince “arama var, dışarıya çıkın” deyip bizi dışarı çıkarıyorlar. Birkaç gün sonrasında biz rahatsızlık dile getirince “Sıkıntı yaratıyorsunuz, gerekirse Robocop ile geliriz” dediler. Arama sırasında gardiyanlar ile birlikte İdareden yetkili kişiler de eşlik ediyorlar ve bu durum onların huzurunda oluyor. Bu bir dayatmadır. Odada kitaplarımıza 5 kitap sınırlaması var denilerek el konuldu. Odalarımızdan kimi arkadaşlarımız “Avukat ziyaretiniz var” denilerek odadan alınıyor. Ancak gittiklerinde avukat yerine sivil giyimli istihbarat olarak kendisini tanıtan kişilerin kendilerini karşıladığını söylüyorlar. Kendilerine Teşhis, İtiraf vb konularında teklifte bulunduğu, kişileri buna zorlamak istiyorlar. Bu durum sürekli olarak yapılıyor. Arkadaşlarımız kabul etmediklerini söyleyince baskıyı arttırıyorlar. Geçen ziyaret sırasında Osman Fidan ve Serhat Kaya arkadaşlarımızın ailesine çıplak arama yapılmak istenmiş. Bunu aileler arkadaşlarımıza söylemiş biz de kendi ailemizin maruz kalıp kalmadığını bilmiyoruz, pandemi nedeniyle zaten görüş olmuyor. Kaloriferlerimiz kapandı birkaç gündür, soğuk oluyor. Revir problemimiz devam ediyor. Uzun süre bekliyoruz revire çıkmak için. Diğer odalarda böyle olmadığını duyuyoruz, bizim odalar öyle.”
B-2 Odasında Görüşülen 3. Mahpus ile yapılan görüşmede; son günlerde bizlere zorla ayakta sayım yapılmak isteniyor. Biz kabul etmiyoruz. Haftada iki kez sıcak su veriliyor bu her iki gün de sadece yarım saat(30 dk) sürüyor, yeterli değil. Görüşe gelen ailelere çıplak arama dayatıldığı söylenmekte. Kargo ile gönderilen elbiselerimiz bize verilmiyor. Verilmeme gerekçesi yöresel(şal şapik gibi) olduğudur. Yemeklerimiz çoğunlukla az(gramaj olarak) veriliyor, yeterli beslenemiyoruz. Temizlik malzemeleri pandemi olmasına rağmen az veriliyor. Odamızda 16 kişi var, kalabalık olduğu için yatak yetmiyor yerde yatan oda arkadaşlarımız var.”
B-9 Odasında Görüşülen 4. mahpus ile yapılan görüşmede; Devam eden 5 gün süreyle devrettiğimiz açlık grevine katıldığım için hakkımda 1 aylık etkinliklerden mahrum kalma cezası verildi. Bu karar bana yeni tebliğ edildi. Sıcak su sorunumuz çok uzun zamandır devam ediyor. Haftada iki defa ve bu iki defada yarımşar saat olarak veriliyor. Sürekli yetersiz olduğunu söylüyoruz. Sayım nedeniyle bizleri zorla dışarı yani avluya çıkartıyorlar. İdareye sorduğumuzda genelge gerekçe gösteriliyor. Bu nedenle iki haftaya yaklaşık her sabah arama adı altında koğuşumuz avluya çıkartılıp sayım yaptırılıyor. Revire çıkartılmıyoruz. 4 defa dilekçe vermeme rağmen daha revire çıkartılmamışım. Arama sırasında kitaplarımıza el konuldu. Kişi başına beş kitap bırakıldı. Aldığımız temizlik malzemelerine su konuluyor. Bu nedenle temizlik malzemeleri gerekli etkisini göstermiyor. Spor aktiviteleri daha önce bir saat olmasına rağmen gardiyanlar keyfi uygulamalarıyla süreyi azaltıyorlar. Oda değişimi olan 3 ayda bir hakkımızı talep etmemize rağmen bu taleplerimiz değerlendirilmiyor. Hastaneye gidip gelen karantinaya alınıyor. Bu karantina süreleri çoğu zaman uzatılıyor. Bir kişi birden fazla kez karantinada bırakılmış oluyor. Yirmilik dişlerimden dolayı çene ameliyatı olmam gerekiyor. Diş doktoruna çıkarılmadığım için bu sorunumu söyleyemiyorum. Koğuşlarımız çok kalabalık olduğundan başka koğuşun açılması için dilekçe verdik. Bu konuda idare cevap vermiyor, oyalanmakta.”
B-2 Odasında Görüşülen 5. mahpus ile yapılan görüşmede; Son haftalarda koğuşumuz basılıyor. Arama yapılıyor, kitaplarımızı el konuluyor. Sıcak su sorunumuz var. Haftada iki gün ve her bir güne yarımşar saat veriliyor. Görüşçülere çıplak arama dayatılması yapılıyor. Kargo ile gönderilen veya görüşçülerin getirdiği eşyalar haftalarca tarafımıza verilmiyor. Geç ya da hiç verilmediği oluyor. Koğuşlarımızda olan kitaplarımızı aldılar. Kişi başına beş kitap bırakıldı. Yemekler çok kötü ve çoğu zaman yenilmeyecek haldedir. Benim kendimin kalp sorunum var, yüzde yetmiş kalp damarlarım kapalıdır. Hastaneye gidip gelenlerin karantina süreleri çok uzun sürdüğü için bu gerekçeyle hastaneye gitmiyorum. Çünkü karantina süresi bitmeden başka kişi karantina odasına alındığında biten kişinin süresi baştan yeniden uzatılıyor.”
B-7 Odasında Görüşülen 6. Mahpus ile yapılan görüşmede; Son günlerde sayım yönteminde değişiklik yapıldı. Bizlerden ayağa kalkmamızı ve içeride odada değil avluya çıkmamız istenmekte. Biz bu durumunu kabul etmediğimizi iletince arama adı altında hepimiz odadan çıkarıldık. Arama yapıldığında kimi zaman çok dağıtılıyor keyfi şekilde kimi zamanda kısa şekilde basit arama oluyor. Arama gerekçesi olacak bir şey yoktur çünkü konu bizi çıkararak aslında sayıma zorlamaktadır. Bizlere “ayağa kalkacaksınız bu bir talimattır” deyip bağırıyorlar. Herhangi bir tutanak evrak vb bile tutulduğunu görmedik. Bana odadaki diğer arkadaşlarıma Genelge, Kurul kararı vb de tebliğ olmadı. İki gün önce “şüpheleniyoruz, ellerinizi çıkarın üst araması yapacağız” dediler. Biz kabul etmedik ancak baskıyı her geçen gün arttırıyorlar. Görüşe gelen bazı ailelere çıplak arama yapılmak istendiği söylendi. Biz bunu kabul edemeyiz. Karantina süreci normal olarak 14 gündür bir kişi karantinaya girdiğinde 14 gün dolmadan bir kişi odaya alınması halinde hepsi için yeniden 14 gün baştan başlatılmakta. Bunun nedeni tek bir odanın karantina odası verilmesidir. O yüzden kimse hastaneye dahi gitmek istemiyor. Bizler ayakta sayım ve keyfi aramalar için suç duyurusunda bulunduk Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı ve İnfaz Hakimliği’ne. Ancak dilekçelerin gittiğinden dahi emin değiliz. Yemekler az ve yağlı oluyor. Açlık grevimiz devam ediyor. Grevde olanlar hakkında disiplin cezaları veriliyor bunlar irademiz dışındadır. Sayın Abdullah Öcalan’ın tecridi ve kendi koşullarımız için yaptığımız bu grevde kendisinin telefon hakkını kullandığı esnada telefonun kesilmesini kabul etmiyoruz. Haber alınması avukatların gitmesi gerekir. Kaloriferlerimiz zamanı geldiği için kapandı, birkaç gündür yanmıyor. Oda değişikliği taleplerini yerine getirilmiyor, bekletiliyor.”
B-7 Odasında Görüşülen 7. mahpus ile yapılan görüşmede; Şahsım karaciğer sirozu hastasıyım sürekli tedavi ve kontrol altında tutulmalıyım. Eylül ayından beridir cezaevindeyim o günden beridir de COVİD-19 tedbirleri uygulanmakta. Burada karantina süreci sorunlu işliyor olduğundan daha fazla tutuluyoruz. O yüzden doktora gitmekten dahi imtina etmekteyim. Ne zamana kadar bu şekilde olacağı bilinmiyor. Ayrı bir karantina odası oluşturulmuyor. Öyle ki mesela Mustafa Dursun isimli arkadaşımız yaklaşık 3 aydır karantinada odasında bir türlü sonlanmıyor. Geldiğimden beridir ortak etkinlik yapamıyoruz. Odalar arası mektup alıverişi engelleniyor. Mesela biz odalar arası spor müsabakası istemiştik izin verilmedi. Yöresel elbise bütün ya da sadece şalvar olarak dahi verilmiyor. Şal şapık gönderilse de alınmayacağı söylendi. Benim ailem bana gönderdiği şalvar-alt kısmını alamadım. Ayakta sayım konusu diğer oda arkadaşlarımın anlattığı gibidir. Bizi tehdit ediyorlar. “Eğer uygulanmazsa diğerleri gibi göndeririz” dediler. Burada bu diğerleri eylül ayında buradan sürgünle birçok farklı cezaevine gönderilenler oluyor. Bizi revire, avukat görüşüne, etkinliğe vb hepsi için tek sıra halinde olmamız isteniyor. Kitaplarımıza el konuldu. Yasaklı olmadığı halde Selahattin Demirtaş’ın hiçbir kitabı cezaevine alınmıyor. Pantolon kısmı olmasına rağmen verilmiyor. Kapalı görüşler ve birçok hakkımız pandemi gerekçesi ile kısıtlandı. Aile ziyaretimiz 1 saat iken 30 bazen 40 dk görüşebiliyoruz. Keyfi olarak bitti denilerek kesiliyor.”
Cezaevi İdaresi İle Görüşme
30.01.2021 tarihinde mahpuslarla görüşme sonrası Cezaevi İdaresi görüşme talebimiz karşılık 2. Müdür vekili ile görüşülmüştür. Bu görüşme avukat ve protokol bekleme odasında gerçekleşmiştir. Görüşmelerde mahpusların şikayetleri ile tarafımızca da maruz kalınan yanmayan kaloriferler iletilmiştir. Özetle; “cezaevinde sorunlar ile ilgilenildiğini, halen kaloriferlerin yandığını odalarda da halen yanmaya devam ettiğini, yanmamışsa kontrol ettirileceğini, sayım konusunun zorunlu bir prosedür olarak kanundan kaynaklandığını, kimi taraflı odaların B-2 B-7 ve B-9 gibi sayım vermek istemediklerini, ayakta tekmil şeklinde sayım istendiği iddiasının doğru olmadığını, sayım konusundaki sorunun devamı olarak arama işlemi uygulandığını, üst araması yapılmadığını, tehdit iddiasını kabul etmediklerini gerçekçi olmasının mümkün olmadığını çünkü kendisinin birkaç gün üst üste sayım sırasında infaz memurlarına eşlik ettiğini, 5 kitap sınırlamasının Eğitim Kurulu kararı olduğunu, sıcak su probleminin olmadığını, çıplak arama konusunda ise olayın Savcılık’a taşındığını, ilgili iddiada bulunan 2 ziyaretçi olsa da bunun hukuken mümkün olmadığını bilindiğini, infaz memurlarının bu şekilde davranmadığını, İdarenin mahpuslarla görüşüp sorunlara çözüm bulduğunu, sayım ve devamında arama konusunun ise hukuki olarak devam edeceğini, kendileri ile görüşme talebini önemli bulduklarını, mahkumların olayları abartabileceğini” ifade ederek iddialarımızı kabul etmemiş, sayım ve arama konusunda tavrın hukuki olması sebebiyle süreceğini belirtmiştir.
TESPİT VE GÖZLEMLER
Türkiye hapishaneleri, ülkede uzun yıllardır ciddi hak ihlalleri yaşandığı yerler olmuştur. Şırnak T Tipi Açık ve Kapalı Hapishanesi 2014 yılında açılmıştır. Kuruluşundan itibaren var olan su problemi aradan geçen 6 yıllık zamana rağmen henüz tam olarak çözülememiştir. Mahpusların farklı zamanlarda ifade ettiği hak ihlallerinde ise COVİD-19 pandemi süreci ve açlık grevleri ile ciddi artış yaşanmaktadır. Ziyaret edilen mahpuslardan alınan beyanlar ve ziyaret esnasında tarafımızca yapılan gözlemler neticesinde yaşanan hak ihlalleri ve tespitlerimiz aşağıda izah edilmiştir.
- Hapishanede görüşme tarihi itibariyle 2 kişinin 5 günlük süresiz dönüşümlü açlık grevine devam etmektedir. Başlatılan bu açlık grevinin daha vahim ve ciddi tabloların ortaya çıkmaması için taleplerin demokratik kamuoyu tarafından duyulması, siyasi iktidarın bu husustaki sorumluluğunu görmesi ve bir an önce bu talepleri karşılaması gerekmektedir. Türkiye yasalarına bile aykırı tecrit uygulamaların son bulmasını diliyor, siyasi iktidarı bir an önce sorumlu davranarak hapishanelerdeki tecridi kaldırmaya davet ediyoruz.
- Ziyaretimiz sırasında bildirilen iki mahpusun ailesine karşı gerçekleştiği ifade edilen “Çıplak Arama” yapmaya çalışıldığı iddialarına ciddiyetle yaklaşıyoruz. İnsan onuruna aykırı olan çıplak arama uygulamasına karşılık mahpuslar tarafından Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusu yapıldığı bilinmektedir. Biz hukuk örgütleri olarak sistematik ve cezalandırma amaçlı ‘çıplak arama’ uygulamasını hiçbir şekilde kabul etmiyor, bu uygulamayı işkence olarak tanımlıyoruz. Yaşanan bu olaya ilişkin olarak ivedilikle adli soruşturma başlatılmasını, olay tarihlerinde görevli olan tüm personelin tespit edilmesini, kamera kayıtlarının emniyetten alınmasını acilen yaşanan olaya ilişkin olarak tüm delillerin bizzat savcılık eliyle toplanmasını talep ediyoruz.
- Koğuşlarda sayım ve ardından gerçekleşen arama biçiminin süreklileşmesi, koğuşta yapılan aramanın orantısız ve baskın havasında yaşanması keyfiliğe yol açmaktadır. Bu uygulamanın kabulünde “zorunlu nedenlerden” kaynaklanmadığı İdare tarafından da sayımın kolaylaştırma aracı haline geldiği anlaşılmaktadır. Hapishanelerde mahpuslara yönelik işkence ve kötü muamele uygulamalarından derhal vazgeçilmeli; hukuka aykırı fiiller gerçekleştiren kamu görevlileri hakkında etkin soruşturma mekanizmaları işletilmelidir. Şafak baskını şeklinde tabir edilen eylemlerden derhal vazgeçilmelidir.
- Artan ihlaller karşı mahpuslar Cezaevi İdaresi, Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı, Şırnak İnfaz Hakimliği gibi adli mercilere yazılan dilekçelerin kayıt numarası, alındı belgesi vb verilmediğini, akıbetleri hakkında bilgisizlik nedeniyle dilekçelerin kaybedildiğini düşündüklerini ifade etmişlerdir. Yazılan dilekçelerin işleme konulmaması, cevap verilmemesi, kaybolduğu şeklinde cevaplar verilmesi, akıbetleri hakkında habersiz kalmalarının ortak ve sürekli olarak uygulanması dilekçe hakkının hak arama özgürlüğünün ihlali mahiyetindedir.
- Odaların doluluk oranlarına göre birlikte yaşayan mahpusların psikolojik ve fiziksel olarak sorunlar yaşamaları kaçınılmazdır. Pandemi öncesi dahi özellikle sohbet ve spor hakkı gibi ortak alan faaliyetlerinin uygulanmasında sorunlar yaşanırken ve bu uygulamalar kanunda öngörülen sürelerde ve şekillerde uygulanmazken pandemiyle birlikte alınan önlemler kapsamında mahpusların gerek dış dünya gerekse hapishane içerisinde diğer mahpuslarla olan ilişkileri neredeyse tamamen kesilmiştir. Mahpusların açık görüşlerinin yaptırılmaması pandemi koşullarında anlaşılabilir olsa da kapalı görüşlerinde kişi sınırlaması uygulanması, açık görüşlerin yerine sadece 10 dakikalık ek telefon hakkı tanınması ve bu telefon hakkının sadece telefon numarası verilen kişi ile sınırlı tutulması mahpusların aile ve özel hayatına saygı hakkını ihlal etmektedir.
- Mahpusların sosyal ve kültürel etkinlik gerçekleştirmeleri için gerekli olanaklar sağlanmalıdır. Özellikle mahpusların spor alanının hijyenik bir şekilde kullanıma açılmalıdır.
- 02.2021 tarihli en son raporda yer verdiğimiz revire erişim ve sağlığa erişim konusunda şikayetler tekrarlandığı için çözümlenmediği anlaşılmaktadır. Ayrıca revire çıkma, gecikmeli çıkarılma, muayene olma, hastaneye götürülme gibi konularda ciddi sıkıntılar mevcuttur, gerekli tıbbi destek alınamamakta ve mahpusların sağlıkları bu uygulama karşısında tehdit altındadır. Sağlık hakkına erişiminde ve tedavi süreçlerinde yaşanan aksaklıkların ilgili kurumlara ulusal ve uluslararası mevzuattan kaynaklanan yükümlülüklerini usulüne uygun şekilde yerine getirilmesi çağrımızı yineliyoruz.
- Bu konuda bilhassa Cezaevinde düzensiz uygulanan “karantina uygulaması” Hastaneye erişim konusunda mahpuslarda caydırıcı etkisi olduğu gözlemlenmiştir. Mahpusların karantina hücrelerinde kalmak istemedikleri için acil olmadıkça hastaneye gitmek istemedikleri tarafımıza aktarılmıştır. Devlet pozitif yükümlülükleri gereği vatandaşlarının sağlıklı bir yaşam sürmelerini sağlamak zorundadır. Hapishanelerde bulunan karantina koğuşlarının koğuşları iyileştirilmeli ve mahpusların tedavi hakları önündeki engeller kaldırılmalıdır.
- Mahpusların dış dünya ile en önemli bağlantılarından olan mektup gönderme ve alma, telefonla görüşme hakkı ile süreli ve süresiz yayınlardan faydalanma imkanı keyfi olarak engellenmektedir. Gazete ve dergi gibi yayınlar da hapishane idareleri tarafından yasaklandığı ifade edilmesine karşın bu yasaklamalara ilişkin herhangi bir idari karar da alınmamaktadır. Bu yasak uygulamalarına sonlanmalı, mahpusların ifade özgürlüğü ve haberleşme haklarına yönelik ihlaller durdurulmalıdır.
- Şırnak T Tipi Hapishanesinde yaşanan hak ihlallerine son verilmeli mahpuslar, ulusal ve uluslararası mevzuat gereğince insan onuruna yaraşır, hukuksal güvenlik ve belirlilik içinde asgari infaz koşulları sağlanmalıdır.
Aşağıda isimleri yazılı imzacı kurumlar olarak mahpusların sağlık, yaşam ve insan onuruna yaraşır infaz koşullarının sağlanması kapsamında ulusal ve uluslararası hukuk düzenlemeleri ışığında hukuki sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna bildiririz.
Raporun tamamı için: Şırnak T Tipi Hapishanesi Raporu. 02.04.2021
ÖZGÜRLÜK İÇİN HUKUKÇULAR DERNEĞİ ŞIRNAK TEMSİLCİLİĞİ
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ ŞIRNAK ŞUBESİ HAPİSHANE KOMİSYONU
ŞIRNAK BAROSU CEZAEVİ İZLEME KOMİSYONU
TÜRKİYE İNSAN HAKLARI VAKFI CİZRE REFERANS MERKEZİ