GİRİŞ
Son süreçte Şırnak T Tipi Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumundaki kimi uygulamalarda meydana gelen değişiklik, açık ve kapalı görüşlerde uygulama farklılığı, mahpusların yakınları ile telefon görüşmelerinde Kürtçe konuşmalarının kısıtlanmasına ilişkin bir takım uygulamaların başlaması, yeme içme, içilebilir temiz suya erişim, sağlık ve tedaviye erişim gibi temel konularda yaşanan aksaklıkları ailelerine bildirmeleri sonucu, mahpus yakınları tarafından Şırnak Barosu İnsan Hakları ve Cezaevi İzleme Komisyonu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Şırnak Temsilciliği ile İnsan Hakları Derneği Şırnak Şubesi’ne mahpus yakınları tarafından başvurular yapılmıştır.
Ailelerin ve mahpus yakınlarının açık görüş ve mahpusların yakınları ile Kürtçe konuşmalarının kısıtlanmasına yönelik iddiaları içerir başvuruları üzerine Şırnak T Tipi Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumunda, farklı suç tiplerinden ve farklı koğuşlardan mahpuslar ve infaz kurumu müdürü ile görüşme yapmak üzere 13/08/2024 günü saat 11:30’da infaz kurumuna heyetimizce ziyaret gerçekleştirilmiştir.
RAPORUN AMACI
Başvuru konusu edilen işkence ve kötü muamele ile diğer insan hakkı ihlallerinin önlenmesi, temel hak ve hürriyetlere ilişkin ihlallerin tespiti ve ihlallere ilişkin etkili soruşturma yürütülmesi, yetki ve sorumluluğu olan mercilerin ve kurumların bu ihlallerin sonlandırılmasına yönelik harekete geçmelerini sağlamak ve kamuoyu dikkatini bu ihlallere çekmektir.
YÖNTEM
Bu rapor temel olarak, Şırnak Barosu İnsan Hakları ve Ceza Evi İzleme Komisyonu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Şırnak Temsilciliği ile İHD Şırnak Şubesi üyesi avukatlar tarafından hapishanede avukat görüşmeleri için ayrılan avukat görüş odalarında gerçekleştirilen ziyaretlere dayanmaktadır. Ziyaret dışında mahpusların aileleri ile yaptıkları telefon görüşmeleri ve ailelerin yaptıkları başvurulardan edinilen bilgilerden yararlanılmıştır.
CEZAEVİ İDARESİ İLE GÖRÜŞME
Heyetimiz, 13/08/2024 günü saat 11.30 sularında infaz kurumuna giriş gerçekleştirmiş ve girişlerinin gerçekleşmesinden sonra; X-ray cihazının bulunduğu giriş bölümünde görevli personele mahpuslarla gerçekleştirilecek ziyaret sonrası kurum müdürü veya yetkili yöneticiler ile görüşmek istediğimize dair talebimizi iletmiş isek de, mahpuslar ile görüşmeler yaklaşık saat 14.15’te bitmiş ve saat 14.45’e kadar heyetimiz kurum idaresi ile görüşmek üzere avukat bekleme odasında beklemiştir. Heyetimizin bekleyişi 14:45’e kadar sürmesine rağmen, infaz koruma memurları, görüşme talebimize ilişkin herhangi bir dönüşün kendilerine yapılmadığını ifade etmişlerdir.
Saat 11:30’da görüşme talebimizi iletmiş olmamıza ve görüşme sonrası saat 14.15’ten 14.45’e kadar bekleme salonunda beklememize karşın görüşme talebimiz ile ilgili kurum idaresinden tarafımıza herhangi bir bilgilendirme yapılmadığından heyetimiz 13/08/2024 günü saat 14:48’de kurumdan ayrılmıştır. Bu durum avukat bekleme odasında hazır bulunan avukatlar ile heyet üyeleri tarafından tutanak altına alınmıştır.
GÖZLEM VE TESPİTLERİMİZ
Yapılan görüşmeler neticesinde tespit ve gözlemlerimiz şöyledir:
- Yapılan görüşmeler neticesinde 10 kişilik kapasiteye sahip olan koğuşlara fazladan ranza eklenmesine rağmen kapasitenin çok üstünde mahpus bulunduğundan kaynaklı her koğuşta değişik sayılarda mahpusun yerde yattığı,
- Göreve yeni başlayan kurum müdürünün, mahpusların yakınları ile olan telefon görüşmelerinin Türkçe yapılmasını, Türkçe dışında, Kürtçe konuşmak için idareye dilekçe vermelerini zorunlu kıldığı, Kürtçe görüşme yapabilmek için de mahpus veya mahpus yakının Türkçe bilmemesi gerektiği,
- Mahpusların ancak kuruma bildirilen telefon hattının yasal kullanıcısı ile konuşabileceği, yasal kullanıcı dışında başka bir kişi ile konuşmanın tespiti halinde telefon ile görüşmeme cezasının uygulanacağı,
- Açık görüşlerde önceki uygulamanın aksine, mahpus ve mahpus yakınlarının birbiri ile temaslarını ortadan kaldıracak şekilde araya masaların konulduğu ve temasın engellendiği, yine bütün mahpus ve mahpus yakınlarının yakın mesafede olmasından kaynaklı konuşmaların herkesçe duyulduğu bu durumun da mahpusları rahatsız ettiği,
- Yemek sorunun gelinen aşamaya kadar çözülmediği, yemeklerin genel itibariyle kötü ve yenilebilir olmadığı, özellikle akşam yemeklerinin çoğunlukla çöpe döküldüğü, 4 çeşit yemek verilmesi gerekirken çoğunlukla 3 çeşit ve bazı zamanlarda da 2 çeşit yemek verildiği,
- Sıcak su sorununun kronikleştiği, bazı koğuşlarda hafta bir gün bazılarında da haftada 2 gün sıcak su verildiği ancak sıcak suyun verilme süresinin koğuştan koğuşa değişiklik gösterdiği,
- Musluk suyunun kireç yoğunluğunun fazla olması nedeniyle içilemediği ve bu sebeple mahpusların kendi bütçeleri işe kantinden içme suyu satın aldıkları, ekonomik durumu elverişli olamayanların ise kireçli su tüketmek zorunda kaldıkları,
- Revir ve hastaneye erişimde güçlük yaşandığı, özellikle diş hastalıklarında ve randevulu hastaların hastaneye erişiminde ciddi sorun yaşandığı, aylarca bekleyen hastaların olduğu,
- Hastaneye sevki yapılan mahpusların, kelepçeli bir şekilde ve kolluk nezaretinde hasta mahremiyeti sağlanmadan muayene edildikleri ve bu nedenle ayrıntılı bir muayene ve tedavi olma imkanından yoksun kaldıkları,
- Mahpusların ilaçlara erişimi noktasında da sorunlar olduğu, hemen erişmesi gereken ilaçların çok uzun süreler sonra mahpuslara ulaştığı,
- Koğuş değişikliklerine gerekçesiz bir şekilde müsaade edilmediği, yasal haklarının keyfi ve gerekçesiz bir şekilde engellendiği,
- Tarafsız olarak tabir edilen koğuşlardan taraflı koğuşlara geçmek isteyen mahpuslara psikolojik baskı yapıldığı, koğuş değişiklik taleplerinin engellendiği,
- Tarafsız koğuştan taraflı koğuşa geçmek isteyen mahpusların 24 saat süre ile kamera ile izlenen ve kitap, gazete, tv. vb imkanların sağlanmadığı ve belirsiz süre ile GÖZLEM ODASI’na alınarak bu taleplerinden vazgeçmek üzere baskılandıkları,
- Taraflı koğuşa geçme talebinden vazgeçen mahpuslara istedikleri hapishaneye sevk güvencesinin verildiği,
- Mektupların adrese ulaşmadığı, pulsuz mektupların çoğunlukla kaybolduğu, taahhütlü mektup gönderiminin de pahalı olmasından kaynaklı pullu mektup gönderme haklarının kısıtlandığı,
- Kameralar ile sürekli gözlem altında olmalarından kaynaklı psikolojik bir baskı altında oldukları,
- Kantindeki eşyaların yetersiz olduğu, yeni müdür ile birlikte haftada yalnızca bir defa sipariş listesi verebildikleri, kantinden satın aldıkları ihtiyaç malzemelerinin bir kısmına idarece el konulduğu (su kovası, çamaşır ipi vs.)
- Avludaki eşyaların içeri alınması ile birlikte ortak yaşam alanlarında birlikte zaman geçirmelerinin engellendiği,
- Koğuşlar arasında farklı uygulamalara gidildiği, suç tipi ve mahpusların tutumuna göre uygulamalarda farklılıklar olduğu,
- İdarece temizlik malzemesi sağlanmadığından mahpuslar kendi bütçeleri ile koğuş temizliği için malzeme aldıkları,
- İdarece her mahpusa verilmesi gereken; çarşaf, nevresim takımı, battaniye ve yastıkların verilmediği, mahpusların hijyenik olmayan önceden kullanılan malzemeleri kullanmak zorunda kaldıkları veya kantinden kendi bütçeleri ile satın almak zorunda kaldıkları tarafımızca yapılan görüşmeler neticesinde tespit edilmiştir.
SONUÇ VE ÖNERİLER
- Yasal ve uluslararası mevzuat, evrensel hukuk ilkeleri ile birlikte göz önüne alındığında; kurumlarımıza gelen başvurular sonucunda tespit edilen işkence, kötü muamele yasağı ve ayrımcılık yasağı ihlallerinin sebebi olan hapishane idaresi ve personelinin uygulamalarının ve eylemlerinin sonlandırılması ve idarenin pozitif yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekmektedir.
- 5275 Sayılı Kanunun “Hapis cezasının infazında gözetilecek ilkeler” başlıklı 6. Maddesinin 1. Fıkrasının b bendinde “Ceza infaz kurumlarında hükümlülerin düzenli bir yaşam sürdürmeleri sağlanır. Hürriyeti bağlayıcı cezanın zorunlu kıldığı hürriyetten yoksunluk, insan onuruna saygının korunmasını sağlayan maddî ve manevî koşullar altında çektirilir.” denilmek suretiyle mahpusların hapishanede tutulma koşullarının insan onuru ile bağdaşacak koşullar altında olması gerektiği düzenlenmiştir.
- Hem ulusal hem de uluslararası hukukta işkence ve kötü muamele açıkça ve mutlak surette yasaklanmıştır. Bir başka deyişle hiçbir hal ve durumda, hiç kimseye işkence ve kötü muamele yapılamaz. Devletler, taraf oldukları sözleşmelerde yer verilen işkence yasağını da göz önünde bulundurarak, bu tür uygulamalara tamamen son vermeli ve hapishanelerde işkence ve kötü muamelenin önlenmesi için gerekli tedbirleri almalıdır. Bu husus, devletlerin işkence ve diğer insan hakları ihlallerinin önlenmesine dair aktif yükümlülüklerinin bir gereğidir. Yukarıda sıraladığımız tüm sorunlar “kötü muamele” kapsamındadır. Kötü muamelenin sürekli olması ise “işkence” tanımı eşdeğerdir.
- Mahpuslar, telefon ile iletişimde Kürtçe dahil istediği dilde konuşabilmesinin önünde hiçbir yasal engel yoktur. Mevzuatta bunun aksine düzenleme bulunmaması rağmen konuşma dilini engelleyici uygulamalara son verilmelidir. Mevzuat gereği ancak suç oluşturan konuşmalara kısıtlılık getirilebilir ve yaptırımı ise Türkçe dışında bir dil ile konuşulmasına izin verilmemesidir. Bu nedenle, mahpusların konuşmalarında herhangi bir suça rastlamamasına rağmen keyfi bir şekilde Türkçe konuşulmasını dayatması açık bir hak ihlalidir.
- Mahpuslar, açık görüşlerde aileleri ile yan yana oturabilmelidir. Bununla birlikte mahpus, aile bireyleri temas kurabilmelidir. Bunun aksine yapılacak uygulamalar, insanlık onuruna aykırı olacaktır. Yine aynı anda açık örüşte olan iki mahpus arasındaki mesafe düzenlenmeli ve mahpusların aileleri ile olan mahremiyetleri korunmalıdır.
- Mahpuslara yönelik sportif, kültürel ve sosyal faaliyetler sağlanmalı ve atölye faaliyetleri gibi çalışmalar tekrardan açılmalı ve sayısı artırılmalıdır. Adli suçlu kategorisinde bulunan mahpuslara kantinde tekrar boncuk satışı yapılabilmelidir.
- Mahpusların, çamaşır kurutması için alan yaratılmalıdır. Alan bulunmadığı takdirde mahpusların akşamları başta olmak üzere avluya çamaşır asmasına izin verilmelidir.
- Mahpusların koğuş değişikliği talepleri titizlikle ve belirli sürelerde incelenebilmelidir. Değerlendirme sonuçları mahpuslara iletilmeli ve olumsuz geri dönüşlerde itiraz edebilme imkanı sunulmalıdır.
- Yeterli ve sağlıklı beslenmek temel insan hakkıdır. Yemekler mahpusların ihtiyaç duyduğu kalori miktarını sağlayacak şekilde, çeşitli ve hijyenik koşullarda verilmelidir. Kurum tarafından belirli aralıklarla yemek yapım ve hazırlanışı denetlenmelidir. Sağlık sorunları olan mahpuslar, doktorlarca reçete edilmiş yiyecekleri alma hakkına sahiptirler. Cezaevi idareleri tarafından hasta tutuklu veya hükümlülere diyete uygun yemek sağlanmalıdır.
- Yaşamın en temel unsuru olan temiz suya ulaşımdaki problemler cezaevi idaresi tarafından çözülmeli, mahpusların hem yaşamları için hem de oda ve beden temizliği için gerekli ve yeterli suya erişimi sağlanmalıdır. Bununla birlikte, temizlik ve hijyen için gerekli ürünler Kurum tarafından sağlanmalıdır. Sıcak su düzenli, yeterli olacak şekilde sık aralıklarla verilebilmelidir.
- Hapishanelerdeki sağlık personeli sayısı arttırılmalıdır. Hastaların revire çıkarılmaları, hastaneye sevkleri hızlandırılmalıdır. Buna yönelik talepleri karşılanmalı, teşhis, tedavi ve kontrollerinin uzman hekimler tarafından yapılması sağlanmalıdır. Doktor kontrolleri zamanında yapılmalı ve ilaç teminleri geciktirilmemelidir.
- Mahpuslarla ilgili olarak “ayrımcılık yasağına” aykırı düzenleme ve uygulamalardan derhal vazgeçilerek infaz memurları tarafından gerçekleştirilen koğuş aramalarının keyfiyetten uzak, mevzuata uygun ve gerekli önlem ve tedbirlere uygun olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
- Koğuşlarda kapasitelerinin üstünde mahpus sayısına yer verilmesi ve söz konusu mahpusların yerde yatma probleminin olduğu tespit edilmiş olup bu problemin ivedilikle giderilmesi ve tekrarlanmaması için gerekli önlemlerin zamanında alınması, Kurumda bulunan boş koğuşların değerlendirilmesi, her mahpusa şahsi kullanımı için yatak ve dolap sağlanması gerekmektedir.
- Kamera ile gözetleme ve Gözlem Odasına alınması sonrasındaki uygulamalar insan onuruna aykırı olup kötü muamele olarak değerlendirilmiştir. Bu uygulamalardan bir an önce vazgeçilmesi gerekmektedir.
- Işıkların gece vakti yatakhane ve ortak alanda açık bırakılması tüm mahpusların uyumasına engel olduğu ve rahatsızlıklara neden olduğu tespiti ile ortaya çıkan sorun ivedilikle çözülmelidir.
- Cezaevinde süre gelen hak ihlalleri ve cezaevi idaresince mahpuslara yönelik gerçekleştirilen işkence ve kötü muameleye ilişkin “bağımsız” denetim mekanizmalarının oluşturulması için devlet (Adalet Bakanlığı-TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu-TBB İnsan Hakları Merkezi) yetkililerini derhal gerekli çalışmaları başlatmaya davet etmekteyiz.
Raporun tamamı için: Şırnak T Tipi Hapishanesi Raporu
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ ŞIRNAK ŞUBESİ
ŞIRNAK BAROSU İNSAN HAKLARI VE CEZAEVİ İZLEME KOMİSYONU
ÖZGÜRLÜK İÇİN HUKUKÇULAR DERNEĞİ ŞIRNAK TEMSİLCİLİĞİ