Sudan Devlet Başkanı Hakkında

Sayın Ali Babacan,
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı

Konusu: Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Sudan Devlet Başkanı hakkında verdiği tutuklama kararıyla ilgili olarak görüş ve taleplerimizin iletilmesidir.

Uluslararası Ceza Mahkemesi 04 Mart 2009 tarihinde, Sudan Devlet Başkanı Ömer Hasan Ahmed El Beşir hakkında savaş suçları ve insanlığa karşı işlediği suçlar gerekçesiyle tutuklama kararı çıkarmıştır. Tutuklama kararı El Beşir’in, cinayet, tecavüz, işkence ve çok sayıdaki sivilin zorla yerinden edilmesi ve mülklerinin yağma edilmesi dahil olmak üzere, Darfur’daki sivil nüfusun önemli bir bölümüne karşı yöneltilen kasıtlı saldırıların cezai sorumlusu olduğuna dair kuvvetli şüpheye dayanmaktadır. Bu karar, UCM’nin halen görevde bulunan bir devlet başkanı hakkında çıkardığı ilk tutuklama emridir. Bu tutuklama kararı, üçyüzbinden fazla insanın öldürüldüğü, binlerce kişinin tecavüze uğradığı ve milyonlarca insanın zorla yerlerinden edildiği çatışmalarla ilgili, tarihi bir girişimdir.

Bizler, Uluslararası Ceza Mahkemesi Koalisyonu üyeleri olarak, Sudan Devlet Başkanı El Beşir’in UCM kararlarına uymasının sağlanması ve El Beşir’in UCM önüne çıkması için derhal mahkemeye tesliminin sağlanması gerektiğine inanıyoruz. Bu kararın, insan haklarını ihlal eden kişilerin ne kadar güçlü ve dokunulmaz olurlarsa olsunlar, uluslararası adaletten kaçamayacaklarına ve işledikleri suçların cezasız kalmayacağına dair önemli bir işaret olduğunu düşünüyoruz. Türkiye dahil olmak üzere tüm ülkeler, UCM kararlarının uygulanması ve uluslararası adaletin sağlanması konusunda aktif çaba harcamalıdırlar.

UCM kararının ardından Sudan, BM Güvenlik Konseyi tarafından bir erteleme kararı alınması için çaba harcamaktadır. Sudan’da devam eden soruşturma için BM Güvenlik Konseyi’nin önüne bir erteleme talebi gelmesi durumda Türkiye’nin oyu ve Türkiye’nin bu konuda izleyeceği politika kritik bir öneme sahip olacaktır. Türkiye, bugüne kadar Sudan Devlet Başkanı’nı ve Sudan yetkililerini çeşitli tarihlerde konuk etmiş ve Sudan’a destek mesajı vermekten çekinmemiştir. Tutuklama kararının ardından Dışişleri Bakanı ve Meclis başkanı gibi üst düzey yetkililer tarafından mahkeme kararının aleyhinde ve BM Güvenlik Konseyi erteleme kararı lehinde yorumlanabilecek nitelikte yapılan açıklamalar kaygı vericidir ve bizler tarafından kabul edilemez niteliktedir.

Bu açıklamalar, aynı zamanda Türk Ceza Kanunu ile çelişmektedir. Türk Ceza Kanunu’nun 13. maddesi insanlığa karşı suçlar ile soykırım suçlarını işleyen yabancıların Türkiye’de yargılanmasına imkan tanımaktadır. Türkiye’nin mevcut ceza yasasına göre suç olarak kabul edilen eylemleri gerçekleştirenleri savunmanın mümkün olmadığını da belirtmek isteriz. Hiçbir diplomatik ilişki, insanlığa karşı suç ve savaş suçu işleyenleri görmezlikten gelemez.

Bizler, aşağıda imzası bulunan örgütler olarak, UCM kararlarına uyma konusunda Türkiye’nin rolü ve sorumluluğunun altın ı bir kez daha çiziyor ve Türkiye hükümetine aşağıdaki talep ve tavsiyelerimizi iletiyoruz.

1- Sudan’ın, UCM ile işbirliği yapmasına dair 2005 tarih, 1593 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararına göre, haklarında tutuklama kararı çıkmış kişilerin derhal Sudan tarafından UCM’ye teslim edilmesi ve Sudan’ın mahkeme ile her türlü işbirliği yapması sağlanmalıdır.

2- Uluslararası toplantılarda her fırsatta Gazze ve Darfur sorununu dile getiren Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan ve yetkililer tarafından, tutuklama kararlarını yerine getirip, hakkında tutuklama kararı çıkarılan kişileri UCM’ye teslim etmesi konusunda Sudan ve diğer devletler nezdinde gerekli telkin ve girişimlerde bulunulmalıdır.

3- Uluslararası alanda yapılacak işbirliklerinde vicdani ve hukuki sorumlulukların altının çizilmesi ve UCM kararlarının uygulanması konusunda aktif çaba harcanmalıdır.

4- Türkiye, BM Güvenlik Konseyi üyesi olarak bir erteleme kararının karşısında durmalı, bir erteleme kararı alınmasına engel olmalı ve erteleme konusundaki hiçbir girişime destek vermemelidir.

5- Uluslararası adaletin sağlanması ve insanlık vicdanını derinden etkilemiş vahim suçlarda cezasızlığın son bulması için; Türkiye, Uluslararası Ceza Mahkemesi kurucu sözleşmesi olan Roma Statüsü’nü onaylamalı ve mahkemenin yargı yetkisini tanımalıdır.

Saygılarımızla

Uluslararası Ceza Mahkemesi Koalisyonu Üyeleri
Adına Sözcü
Öztürk TÜRKDOĞAN

Bir cevap yazın