Genel özgürlükler rejiminin bir parçası olarak değil, (“velev ki”) siyasi amacın ve çalışmanın bir parçası (aracı) olarak gündeme getirdi.
Yükseköğretim kurumlarında öğrenciler açısından kılık kıyafet serbestîsi, (türban-başörtüsüne serbestlik düşüncesi) ne laiklik ilkesine aykırıdır ve ne de insan hakları hukukuna…
Türkiye’deki resmi laiklik anlayışı ve uygulanışına eleştirel yaklaşabiliriz.
Ancak bu durum olsa olsa, özüne uygun, özgürlükçü laiklik istemimizin bir tezahürü olarak değerlendirilebilir. Laiklik ilkesinden vazgeçilemez.
Laiklik olmadan demokrasi olmaz. Demokrasi de aynı zamanda laikliğin güvencesini oluşturur.
Laiklik, tartışılan ve/veya içi boşaltılan ya da otoriter/totaliter eğilimlerin kalkan olarak (araç olarak) kullandığı bir kavram olmaktan çıkarılmalıdır.
Memleket elden gitmiyor. İrtica da gelmiyor. Olsa olsa bir kısım vatandaşların uğradığı ve uğraması olası haksızlıkların bazıları, giderilebildiği ölçüde, gideriliyor.
Özgürlük asıldır.
Sınırlamalar da insan hakları hukukuna uygun olmalıdır.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ