TBMM ve Anayasa Mahkemesi Başkanlarının Açıklamaları

Yasama, yürütme ve yargı demokrasilerin üç temel ayağını oluşturmaktadır. Buna son yıllarda, medya ve sivil toplum da dahil edilmektedir. Bu kurumların birbirinden bağımsız olması ve karşılıklı olarak birbirini denetlemesi, demokrasinin sağlıklı işleyişinin temel ilkelerinden birisidir. Bu kurumlardan herhangi birisinin görev alanına müdahale edilmesi ya da birinin diğerini yok sayması demokrasiyi işlemez kılar.

Anayasa Mahkemesi Sayın Başkanı’nın, Mahkemenin kuruluş yıldönümündeki konuşmasında TBMM’nin bazı yasaları çıkaramayacağına ilişkin söyledikleri ile daha sonraki günlerde TBMM’nin Sayın Başkanı’nın TBMM’nin Anayasa Mahkemesini kaldırma yetkisinin dahi bulunduğunu söylemesi, Türkiye Demokrasisi açısından büyük bir talihsizlik olmuştur. Sayın Başkanları bu beyanları demokrasiye zarar vermiştir.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Parlamentonun yasa çıkarma yetkisine müdahale ederken, TBMM Başkanı da, demokrasiyi sadece parlamentoya indirgeyen bir tutum sergilemiştir. Her iki yaklaşımı da demokrasi ile bağdaştırmak mümkün değildir. Demokrasilerde sınırsız yetkili kişi ve kurumlara yer yoktur. Bütün kişi ve kurumların yetki ve sorumlulukları Anayasa ve demokrasi kuralları ile sınırlıdır.

Yasama ve yargı gibi demokrasinin en temel iki kurumunun temsilcisi konumundaki Sayın Başkanların, açıklama ve söylemlerinde daha özenli olması beklenilirdi. Dünyada, çoğulculuk, çok seslilik ve katılımcılık gibi demokrasiyi daha da geliştirmeye ve zenginleştirmeye yönelik kavramlar geliştirilirken, ülkemiz demokrasisini tek kurum hakimiyetine indirgeyen söylem ve davranışlara sessiz kalmak mümkün değildir.

Demokrasinin en temel iki kurumu olan Yasama ve Yargı’yı birbirinin görev ve yetkilerine saygılı olmaya, varlık nedenleri olan demokrasiye zarar verecek her türlü söylem ve eylemden sakınmaya davet ediyoruz.

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ

Bir cevap yazın