Terörle Mücadele Kanunu ve 8. Madde

Hükümet tarafından hazırlıkları yapılan 6. uyum paketi çerçevesinde, Terörle Mücadele Kanunu'nda terörün tanımında değişiklik yapılacağı ve 8. maddenin de yürürlükten kaldırılacağı yolunda açıklamalar yapılmaktadır.

İHD Terörle Mücadele Kanununun tümüyle yürürlükten kaldırılmasını talep etmektedir. Terörü tanımlama çabaları, insan hakları hukuku bakımından olanaklı değildir. Uluslararası ceza hukukçuları tarafından da tanım konusunda bir birlik sağlanamamıştır. Bunun temel nedeni, terör sözcüğünün genel olarak hukuk bilimine, özel olarak da ceza hukukuna ait bir terim/kavram olmayışından kaynaklıdır. Terör, daha çok siyaset biliminin ve sosyoloji biliminin kullandığı bir kavramdır.

8. maddenin yürürlükten kaldırılmasının gerekçesi, Sayın Adalet Bakanı'nın açıklaması gibi olamaz. Sayın Bakan, aynı suçu düzenleyen 312. maddenin bulunduğunu, dolayısıyla 8. maddenin yürürlükten kaldırılacak olmasının uygulamada bir eksiklik doğurmayacağını ifade etmektedir. Konuların ve sorunların bu şekilde ele alınması, demokrasinin, hukukun üstünlüğünün ve insan haklarının algılanmasındaki zaafiyete işaret etmektedir."Kanunsuz suç ve ceza olmaz" ya da "suç ve cezaların yasallığı" ilkesi evrensel bir hukuk ilkesidir. Artık Türkiye'yi yönetenler ve Türkiye yargısı, 163. madde kaldırıldıktan sonra yaptıkları gibi, "ne yapalım 163 kaldırıldı o yüzden 312. maddeyi uyguluyoruz" anlayışından vazgeçmeliler.

Türkiye, AB sürecinde,aynı konuyu düzenleyen "fazlalıklarını" atmayacaktır. Rejimi otoriter ve yer yer totaliter kılan anayasal ve yasal düzenlemelerini demokratik hale getirecektir. Yapılması gereken budur.

"Düşünce suçu" ayıbından kurtulmak başka türlü mümkün değildir. "Propaganda suçu" da bir düşünce suçudur. 8. maddenin, "kötü ünlü" olması, ifade özgürlüğünü tehdit etmesinden kaynaklanmaktadır. Yapılması gereken, ifade özgürlüğü hakkını koruma altına almaktır.

Hüsnü Öndül
İHD Genel Başkanı

Bir cevap yazın