TİCARİ ÇIKARLAR UĞRUNA BİR TARİH BİR HALK BİR BÖLGE KATLEDİLİYOR

Dün söylediklerimizin bu gün gerçekleşiyor olmasından ve yine haklı çıkmış olmamızdan üzüntü duyuyoruz. İnsan hakları ihlalleri, çevre katliamı, korku ve infial yaratma bugün tüm pervasızlığı ile İlimizin Şirvan İlçesi Maden Köyünde yaşanıyor. Ticari çıkarlar uğruna bir tarih bir halk bir bölge katlediliyor.

Ciner Grubu tarafından işletilen Şirvan İlçesi Maden Köyü Maden Ocağı İşletmesi herkesin gözü önünde Hukuksuzluk yapıyor, suç işliyor. 12.10.2010 tarihinde Şirvan İlçesi Maden Köyü sakinleri Hayvanlarının Maden Ocağı İşletmesi tarafından dereye akıtılan atık sudan içmeleri sonucu telef oldukları gerekçesi ile Şubemize başvuruda bulunmuşlardır. Aynı gün Şube Yöneticilerimizden oluşan bir insan hakları heyeti bölgeye giderek incelemelerde bulunmuştur. İnceleme ve araştırmalarımızın sonucunu kamuoyu ile yakında paylaşacağız. Gördüklerimiz bir dramdır.

Mevzuata uygun çalışmaların yapılmadığı, gece saatlerde dinamitlerin patlatıldığı, taşımalı eğitim ile 4 çevre köyün öğrencilerinin toplandığı bir köyde İnsan Yaşamı, huzur ve güven ortamının oluşması ticari ve kâr hırslarına kurban edilmeyecek kadar kutsaldır. Köylülerin saf ve temiz duygularıyla geçici bir menfaat sağlatarak istediğini yapma anlayışının ahlak etik kurallarına ne kadar sığdığını kamuoyu vicdanına havale ediyoruz. Ancak bu konunun takipçisi olacağız.

Daha öncede bu işletmenin Botan Çayını kirlettiği kamuoyuna yansımıştı. Şirket yetkilileri tüm tedbirlerin alındığını iddia etmişlerdi. O zaman Botan Çayı kara akıyordu.

Köy sakinleri bu sorunlarını Devlet Büyüklerine anlatmak istediklerinde sesleri duyulmak istenmemiş ve iddiaya göre Kaymakam tarafından Odasından kovulmuşlardır. Bu ayrıca bir talihsizliktir. Patlatılan dinamitlerden köylülerin evlerinde hasar meydana gelmiş, seslerden dolayı çocukları psikolojileri bozulmuştur.

Bu çevre katliamına son demeliyiz. Tüm dünyada olduğu gibi işletmeler bölgemizde ve ilimizde olabilir. Ancak işletmelerin uyması gereken sosyal, ahlak-etik ve yasal sorumluluklar ve zorunluluklar vardır. Bizler daha sonra kamuoyuna paylaşacağımız gözlem raporu ile de bu sorumluluk ve zorunluluğun yapılmadığını gözlemledik. Bu cesaret kimden ve ne amaçla alınıyor. Buna dur diyoruz. Bu konuda tüm ilgili yerleri bilgilendirecek ve gereğinin yapılmasını talep edeceğiz. Cumhuriyet Savcılarının, Çevre Bakanlığının, Valiliğin, Sivil Toplum Örgütlerinin bu çevre katliamına ve hak ihlallerine seyirci kalmayacaklarına inanıyoruz.

Tüm kamuoyunu duyarlılığa davet ediyoruz.

İHD SİİRT ŞUBESİ

Bir cevap yazın