TÜRKİYE’DE DÜŞÜNCELER CEZALANDIRILMAYA DEVAM EDİYOR! PİYANİST FAZIL SAY’A HAPİS CEZASI VERİLDİ

16.04.2013 

Piyanist Fazıl Say’ın Ömer Hayyam’ın bir şiirini sosyal medya üzerinden paylaşması üzerine, Fazıl Say’a “dini değerleri aşağılamaktan” dava açıldı ve 10 Ay hapis cezası verildi.

Türkiye’de son otuz yılda yüz binlerce insana düşünceleri nedeniyle dava açılıp on binlercesine cezalar verildi. Ceza Kanunu maddeleri defalarca yeniden düzenlendi ve Terörle Mücadele Kanunu’nda da bazı düzenlemeler yapıldı. Ancak, hiçbir değişiklikte işin özüne dokunulmadı, biçimsel değişikliklerle yetinildi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyum adı altında yapılan 4. Yargı paketinde de kısmi değişikliklerle yetinildi, ifade özgürlüğü güvence altına alınmadı.

Türkiye sürekli olarak bir ileri iki geri adım atarak hukuki düzenlemeler yapıyor. Bu düzenlemeler Türkiye’nin otoriter, baskıcı devlet anlayışını değiştirmiyor, sürekli olarak biçim değişiyor öz aynı kalıyor.

Hala düşünceleri nedeniyle cezaevlerinde binlerce tutuklu/hükümlü bulunuyor. Kimisi örgüt üyeliği, kimisi başka adlar altında tutuklanıp yargılanıyor. Ancak, baktığımızda tutuklanan kişilerin çoğu belediye başkanı, siyasetçi, avukat, öğrenci vb. Yani hiç biri şiddete ve silaha bulaşmış insanlar değil, düşünceleri nedeniyle yargılanıyorlar.

Türkiye’de barış-müzakere sürecinin başladığı şu günlerde en çok ihtiyaç duyulan şey düşüncelerin serbestçe ortaya konabilmesidir. Bunun yolu da düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan yasaların bir an önce değiştirilmesidir. Ancak, bu durum müzakere-barış sürecini hızlandırabilir ve tıkandığı noktalarda aydınlar, sanatçılar insan hakları savunucuları devreye girip sürece katkı sunabilir.

Fazıl Say gibi dünyaca tanınan değerli bir sanatçının, yine dünyaca tanınmış bir şairin şiirlerini sosyal medyada paylaştığı için cezalandırılması Türkiye’nin ifade özgürlüğüne vurduğu darbelerden birisidir.

Türkiye bir an önce düşünceleri cezalandırmaktan vazgeçmeli, bu utançtan kurtulmalıdır. Düşünceleri nedeniyle cezaevlerinde bulunanlar derhal serbest bırakılmalı, düşüncelerinden dolayı cezalandırılan insanlardan özür dilenip cezalar iptal edilmelidir.

Düşüncelere pranga vurulamaz.

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ

Bir cevap yazın