2014 yılında kurulduklarından beri Türk sulh ceza hakimlikleri, özgürlük ve güvenlik hakkını ve diğer temel hakları sınırlandıran kararları veren ya da denetleyen konumda olmaları dolayısıyla insan hakları ihlaleriyle ilgili eleştirilerin odağında yer almıştır.
Bu bilgilendirme notu, 2014 yılında kurulmuş olan Sulh Ceza Hakimliği kurumunu ve Türkiye’nin uluslararası insan hakları hukukundan kaynaklanan yükümlülükleriyle uyumlu olup olmadığını değerlendirmektedir.
Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi de dahil olmak üzere temel insan hakları sözleşmelerine taraftır.
Türkiye’deki sulh ceza hakimliği sistemi tutuklamanın tarafsız ve bağımsız organlarca denetlenmesine ilişkin uluslararası standartları karşılamamaktadır.
İlk olarak, sulh ceza hakimlerini atama ve görevden alma yetkisine sahip olan Hakimler ve Savcılar Kurulu, yargı bağımsızlığına ilişkin uluslararası ve bölgesel standartlarla, özellikle yapısal boyutu bakımından uyumlu değildir. Bu tek yargıç olarak görev yapan sulh ceza hakimlerinin dışarıdan gelecek etki ve baskılara karşı direnmesine olanak tanımamaktadır.
İkinci olarak, uluslararası örgütlerinkiler de dahil olmak üzere güvenilir raporlar, uygulamada sulh ceza hakimlerinin seçim yönteminin ve kararlarının kurumsal bağımsızlık eksikliğini ve devletin siyasi organlarından gelecek baskılara açık olduğunu göstermektedir.
Son olarak, bazı uluslararası organlar tarafından ortaya konulduğu gibi, kapalı devre denetim sistemi hem yapısal olarak hem de uygulamada bu bağımsızlık eksikliğini kapatmamakta, fakat aksine daha da ağırlaştırmaktadır.
Uluslararası Hukukçular Komisyonu’nun (UHK) görüşüne göre, bu unsurlar sulh ceza hakimliklerinin, AİHS’in 5/3 ve 5/4 ve UMSHS’nin 9/3 ve 9/4. maddelerinde belirtilen özgürlük ve güvenlik hakkına yönelik kısıtlamaların yargısal denetimine ilişkin standartların gerektirdiği bağımsızlık ve yetkinliğe sahip olduğunu tartışmalı hale getirmektedir.
Raporun tamamını okumak için tıklayın: Türk Sulh Ceza Hakimlikleri ve Uluslararası Hukuk