Türkiye’de Bulunan Binlerce İranlı’nın Başta Yaşam Hakkı Olmak Üzere Temel Hak Ve Özgürlükleri İhlal Edilyor

İHD Genel Merkezine başvuran 25 İranlı kadın,çocuk ve erkek,haklarının korunmasını istediler.

İran’da başta yaşam hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği bilinmektedir. Bu yıl idamlar ve işkenceler geçen yıla göre daha da tırmanmıştır. Rejimden kaçan binlerce İranlı Türkiye’ye sığınmıştır. Türkiye’ye kaçmayı başarabilenler uluslararası sözleşmelerden doğan haklardan ya yararlanamamakta ya da çok gecikerek yararlanmaktadır. Cenevre sözleşmesi uyarınca yaşamı tehdit altında bulunanların başka ülkelere iltica edebilme hakkı vardır. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği bu hakkın kullanılmasını ve bu süreçte bu durumda olan insanların durumlarını iyileştirmek ve başka ülkelere sığınmalarını kolaylaştırmakla yükümlüdür.

Bugüne değin derneğimize başvuran İranlı, Iraklı, Sudanlı, Ürdünlü birçok kişi Komiserliğin bu işlevi yerine getirirken takındığı tutumdan yakınmaktadır. Bize yapılan başvuruları bugüne dek Komiserliğe ileterek başvuru sahiplerine yardımcı olunmasını istedik. Ne var ki bu konudaki ilişkiler sürekli ve çözüm getirici bir işleyişe kavuşamamıştır.

Türkiye’de bir yılı aşkın süredir yaşamak zorunda kalan binlerce İranlı kadın, çocuk ve genç insan sağlık, barınma, beslenme ve eğitim olanaklarından yararlanamamakta ya da çok ilkel koşullar altında bırakılmaktadırlar. BM Yüksek Komiserliği’nin verdiği ücret Türkiye’deki geçim standartlarının çok altında kalmaktadır. Ankara dışında Konya, Nevşehir, Kırşehir, Niğde, Çankırı ve Bileceik’te yaşayanlarda sağlık ve beslenme sorunlarından yakınmaktadırlar.  

Sığınmacı İranlıları sığınmacı statüsünden ve sözleşmesinden eksiksiz yararlandırılmalıdır. Ayrıca BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, sığınmacıların başka bir ülkeye iltica başvurularını hızlandırmalı, bu süreç içinde geçimlerini iyileştirebilmeleri için yapılan ödemeler yükseltilmelidir. Komiserlikte görüşme sonuçlarının süresi kısaltılmalı ve başvuru dosyaları kapatılanların dosyaları yeniden açılmalıdır. Sığınmacılar sağlık ve tedavi hizmetlerinden yararlandırılmalı, pasaportlu sığınmacılara her üç ayda zorunlu çıkış-giriş giderleri ile pasaportsuzların kimlik giderleri karşılanmalıdır.

Dil, din, cinsiyet, herhangi bir etnik grup ya da değişik statü ayrımı yapılmaksızın bütün sığınmacıların insan haklarından yararlandırılması, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği kadar, o ülke yönetimini de ilgilendirmektedir.

Türkiye’de yaşayan herkes için insan hakları istiyoruz.

Akın Birdal
İHD Genel Sekreteri

Bir cevap yazın