ŞANLIURFA İLİ E –TİPİ KAPALI CEZAEVİNDE 22.07.2010 TARİHİNDE TUTUKLU ERKAN GÜMÜŞTAŞ’IN CEZAEVİNDE KENDİNİ YAKMASI SONUCU ÖLMESİ İLE İLGİLİ ARAŞTIRMA – İNCELEME RAPORU
28 Temmuz 2010
I. OLAY
22–07–2010 tarihinde Şanlıurfa kapalı cezaevinde ERKAN GÜMÜŞTAŞ Adlı tutuklunun Kaldığı koğuşta kendini yakması sonucu ölümü ile sonuçlanan olayın araştırılması.
II. AMAÇ
Urfa cezaevinde yaşanan bu ölüm olayı ile ilgili, resmi kurumlar, varsa görgü tanıklarıyla görüşmek, araştırmak ve incelemek, elde edilen bilgiler ışığında rapor hazırlamak, raporu ilgili ve yetkili kurum ve makamlara göndererek maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasına katkıda bulunmak, kamuoyunun gerçek bilgiye ulaşmasını sağlamak, çeşitli ulusal ve uluslar arası mevzuatlarda güvence altına alınan yaşam hakkının korunmasına katkıda bulunmak, cezaevinde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekmek amacıyla bir insan hakları heyeti oluşturulmuştur.
III. HEYETİN OLUŞUMU
İHD ŞANLIURFA YÖNETİM KURULU BAŞKANI CEMAL BABAĞLU, İHD ŞANLIURFA ŞUBESİ Yönetim Kurulu Üyesi-Cengiz ERİŞ, İHD Şanlıurfa Şube Yönetim Kurulu Üyesi-MÜSLÜM KINA’dan oluşan İnsan Hakları Heyeti araştırma ve incelemelerde bulunmuştur.
İnsan Hakları Heyetimiz 23.07.2010 tarihinde Şanlıurfa Kapalı cezaevi Savcısı ALİ METİN DOĞAN ile görüşme sağlanmış 28.07.2010 Tarihinde Cezaevi Müdürü AKİF BAKAL Görüşme talebimize olumsuz yanıt vermiştir. Heyet 27.08.2010 olay yeri olan Şanlıurfa Kapalı cezaevi ününde saat 08.30 sıralarında Tutuklu yakınları ile görüşüp tutuklulardan olay ile ilgili bilgi almıştır
IV. HEYETİN YAPTIĞI GÖRÜŞMELER
FAİK TAŞKIN(55)(Yakın zamanda Ceza evinde tahliye olmuş): Cezaevinin kapasitesi 245 Kişi olmasına rağmen ben kaldığım dönemde burada buluna tutuklu ve hükümlü sayısı 1000 Kişinin üzerine çıkmıştı. Size bir örnek vereyim benim kaldığım odanın kapasitesi 6 kişiydi ancak Biz bu odada 18 kişi kalıyorduk, Tuvaletin kapısının önüne kadar Arkadaşlarımız yatak sermek zorunda kalıyordu Biliyorsunuz Urfa yaz aylarında çok sıcak oluyor Bizim kaldığımız odanın yatakhane kısmında sadece Küçük bir pencerenin dışında başka bir yerden hava alma imkanımız yoktu bütün gece nefes almakta bile zorlanıyorduk. Ben kalp hastası olduğum için çok fazla zorlanıyordum cezaevinde kalmanın dışında oradaki fiziki şartlarda ayrıca bir işkence aracıydı.
Urfa Cezaevi yönetimi Adalet Bakanlığını Tutuklulara Sağlamış olduğu ortak alan hakkımızı uygulamıyordu, Dışarıdan cezaevine eşya alınmıyor ancak cezaevinin kantinindeki fiyatlarda çok fazla yüksekti, Çoğu zaman Bizlere Kürtçe şarkı söylüyorduk diye sürekli olarak disiplin cezaları verilmekteydi.
Ben kalp hastasıyım benim sürekli kullanmam gereken ilacım ancak dört gün sonra bana verildi, Doktora çıkmamız için ancak iki üç gün önceden dilekçe vermemiz gerekiyordu eğer o hafta sıra bize gelirse ne ala gelmezsede diğer hafta yine dilekçe yazıp doktora çıkmaya çalışıyorduk, Doktora çıktığımıza da ise doktor çok fazla bakmadan sadece bir iki antibiyotik yazıp gönderiyordu.
FEVZİ YAVUZ(50) (Tutuklu Celal Binici’nin yakını): Celal ile yaptığım görüşmede Celal bana “İdarenin ERKAN’a Adli Koğuşa gitmesi için çok fazla baskı yaptığını ancak bu arkadaşın ben siyasi Koğuşlardaki arkadaşlarımın yanına gitmek istiyorum demesine rağmen Bizlerin yanına getirilmemiştir. Erkan İdareye eğer siz beni arkadaşlarımın yanına vermezseniz ben kendimi yakacağım demesine rağmen bizim yanımıza verilmedi. Bu arkadaşta bu cezaevindeki politikaları protesto etmek için kendini yaktı. Cezaevinde halen gerginlik devam ediyor Kamoyu bu cezaevinde yaşanan duruma duyarlı olmalıdır.”
AHMET AK(19) (C–8 ODASINDAKİ KEMAL AK’IN KARDEŞİ): Abim bana bu konu ile ilgili şunu söyledi “İdare bu arkadaşımızın üzerine bilinçli olarak gitmiş ve adli koğuşa vermeye çalışmıştır. Ancak Erkan adli koğuşa gitmek istemiyor idarede de bunda diretince Erkan hücrede kendini yakmış. Bu olay idarenin politikalarının sonucudur. Bir arkadaşımızda Hücrede Bu olaya tepki olarak üç gündür ölüm orucuna başlamış(Müslüm KAYA)
HIDIR ARDİN(28) ( tutuklu ADNAN ETLİ’NİN YAKINI): Adnan’ın bana bu olayla ilgili söylediği “C–15 odasındaki arkadaşlarımız Hücrelere alınmış Müslüm Kaya ‘da Ölüm orucuna girmiş, burada gerginlik devam ediyor. Olaydan sonra idare baskılarını biraz azaltmış durumda ama bizimle görüşmüyorlar. Cezaevi idaresi buradaki insanlara sürekli ajanlık dayatmalarında bulunuyor bu uygulamaların sorumlusu müdür ve savcıdır.”
HALİL KAPLAN(60)(TUTUKLU İSMAİL KAPLAN’IN BABASI): İsmail’in bana anlatığı “C-8 odasında bulunan A.KADİR AYDENİZ Son bir aydır Erkan ile birlikteydi İdare Erkanın sevk talebini kabul etmeyince Erkanı başka Koğuşa vermişler tekrar kendi yerine gitmek istedi ancak idare, Erkan ile bayağı uğraşmış, onun üzerinde kendi oyunlarını oynamış. İdare Erkan’ı Bağımsız Koğuşa aldı. Erkan Kendisinin tekrar Siyasi Koğuşa verilmezse kendisini yakacağını idareye söylemişti.” Şu an C-15 Koğuşundakiler avukatlarla görüşmek istiyorlar. Tutuklulara bilinçli olarak baskı uygulanıyor sayımlarda ve yemek dağıtımlarına kadar yapılan her iş tutuklular için birer işkenceye dönüşüyor. Gürüşme yerleri kapalı ve çok havasız, Çocuklar bu durumdan etkileniyorlar.
V. . HEYETİN YAPTIĞI RESMİ GÖRÜŞMELER
ALİ METİN DOĞAN (CEZAEVİ SAVCISI): Olaya konu olan şahıs olaydan önce Cezaevi İdaresine, Kaldığı C-15 Odasından çıkmak istediği ile ilgili dilekçe ile başvuruda bulundu, bunun üzerine cezaevi idaresi Erkan Gümüştaş’ı Bu Odadan alarak 7 Kişilik Bağımsızlar odasına aldı ancak daha sonra tekrar dilekçe ile Çıktığı odaya geri dönmek istediğini belirtmiş ancak cezaevi idaresi olarak şahsın güvenliği açısından tekrar çıkmış olduğu odaya dönmesinin sakıncalı olacağından dolayı bu isteği kabul edilmemiştir. . Erkan Zaten problemli bir tutukluydu, sürekli olarak idaremizden yeni isteklerde bulunuyor bizde imkanlarımız dahilinde bu isteklere cevap olmaya çalışmamıza rağmen bir türlü memnun olmuyordu. Cezaevinde şuana kadar herhangi bir sıkıntı yaşanmamıştır bu olay Tutuklunun kendisinin yapmış olduğu bir olaydır
VI. HEYETİN YAPTIĞI TESPİTLER
Heyet 27.06.2010 tarihinde Urfa cezaevi Önüne gitmiş ve tutuklu yakınları ile görüşmüştür. Cezaevi şehir Onikiler Mahallesinde bulunmaktadır, Şehir merkezine 3km.uzaklıktadır. Cezaevinde Adli ve siyasi tutuklular bulunmaktadır.
VI. A. Olay Yerine İlişkin Yaptığı Tespitler
Olay Tutuklu yakınlarının anlatımı ve Cezaevi savcısının söylediklerinden yola çıkarak olayın Hücrede yaşanmış olduğu Tutuklu Erkan Gümüştaş’ın yatağını ateşe verdiği, kendisini içine atığı ve bunun sonucunda vücudunda üçüncü dereceden yanıklar olduğu ve aşırı derecede duman soluduğu ancak Tutuklunun tedaviyi kabul etmemesi sonucunda Dicle Üniversitesi hastanesinde hayatını kaybetmiştir.
VI. B. Olaya İlişkin Tespitler
Olay 22.06.2010 tarihinde akşam saatlerinde meydana gelmiştir. Olay, yaklaşık olarak 5–10 dakika devam etmiştir. Yaralı sağlık ekipleri tarafından Şanlıurfa Araştırma ve uygulama hastanesine yetiştirilmiştir. Buradan Adana Çukurova Üniversitesine sevki yapılmış anacak hasta daha Urfa’da iken sevk talebine olumsuz yanıt verilmiştir.
VII. AYDINLATILMASI GEREKEN NOKTALAR
1. Tutuklu Erkan Gümüştaş idareye Kendisini yakacağını idareye söylemesine rağmen neden bu konuda tedbir almamıştır.
2. Daha önce Şanlıurfa cezaevinde yaşanan sıkıntılar ve hak ihlalleri konusunda sivil toplum Örgütleri ve İnsan Hakları örgütlerinin tespitleri ve raporları olmasına rağmen Adalet Bakanlığı tarafından bu konuda bir inceleme yapılmışmıdır?
VIII. KANAAT ve SONUÇ
Kanaat
1. Bu olay bir daha göstermiştir ki Türkiye deki cezaevlerinin de bilinçli politikaların uygulandığıdır.
2. Bu olay basit bir intihar olayı değildir orada yaşanan durumun protestosu sonucun da meydana gelmiştir. Olay, Yaşam güvenliği devlet korumasında olan bir mekân da yaşanmıştır.
3. Olayın bir diğer nedeninde görüşülen pek çok kişinin belirttiği gibi ajanlık dayatmasıdır.
Sonuç
Heyetimizin tespitine göre bu Olayda Cezaevi idaresinin ciddi ihmalkârlığı ve uygulamış olduğu politikaların etkisi sonucunda olmuştur, Tutuklu böyle bir eylem gerçekleştireceğini idarecilere beyan etmesine rağmen önlem almayan idareciler hakkında ihmalkârlıktan dolayı inceleme başlatılmalıdır.
Şanlıurfa Cezaevin de fiziki koşulların yetersiz olduğu ve bu konuda bir an önce gerekli iyileştirmelerin yapılması gerekmektedir.
Cezaevinde ajanlaştırma politikalarından bir an önce vazgeçilmelidir.
CEMAL BABAOĞLU |
CENGİZ ERİŞ |
MÜSLÜM KINA |
İHD ŞANLIURFA ŞUBE BAŞKANI |
İHD ŞANLIURFA ŞUBE YÖNETİM KURULU ÜYESİ |
İHD ŞANLIURFA ŞUBE YÖNETİM KURULU ÜYESİ |