13.01.2017
Basından edindiğimiz bilgilere göre ve İnsan Hakları Derneği Genel Merkezi’nin talebi doğrultusunda “Çeşitli cezaevlerinden Van T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk ve sürgün edilen siyasi mahpuslara, cezaevi girişindeki mahpus kabul odalarında (hücre) çıplak arama dayatılması yapıldığı; bunu kabul etmeyen mahpusları, önce el ve ayaklarını mahpusların beyanlarına göre domuz bağına benzer bir şeklinde kelepçeleyip işkence ve kötü muamele yapmak suretiyle çıplak aramaya maruz kaldıkları, olayın ardından cezaevinden hiçbir haber alınmadığı ve kaygılı olan ailelerin ise yardım talep ettiği” bilgisini aldık. Bunun üzerine İnsan Hakları Derneği Van Şubesi ve Özgürlükçü Hukukçular Platformu üyeleri ile birlikte bir heyet oluşturulup söz konusu cezaevinde gerekli görüşmeler ve tespitler yapılarak sorunun çözümü ve yaşanan hak ihlallerine ilişkin rapor düzenlenmesi kararı alınmıştır.
Heyetimiz Tarafından Yapılan Mahpus Görüşmeleri
Heyetimizde yer alan Özgürlükçü Hukukçular Platformu üyelerinden Av. Ümit Dede, Av. Cüneyt Ergün ve İnsan Hakları Derneği Van Şubesi yöneticilerinden Av. Erhan Dönmez, Av. Cihan Yaman; 11.01.2017 tarihinde hükümlü ve tutuklu olan Şehmus Bülbül, Yakup Gündoğan, Müjdat Gündoğan, Cemal Aslan, Burhan Şık ve Recep Adıyaman ile görüşmelerde bulundu.
Şehmus Bülbül’ün Beyanı
“06.01.2017 tarihinde öğlen saat 13.00 sularında Van T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildik. Mahkum kabulde küçük bir odaya alındım. Çıplak arama yapılacağı söylendi. Bunu kabul etmemem üzerine ellerimi kelepçelediler. Ayaklarımı da kelepçelemek istediler ancak bunu yapamayınca 5-6 gardiyan rastgele beni darp etmeye başladılar. Burada bir gardiyan boğazımı sıkarken diğeri ağzımı kapatmaya çalışıyordu. Yaklaşık yarım saat darp edildikten sonra çıplak aramaya maruz kaldım. Ayrıca, cezaevinde birçok sorunlar yaşamaktayız. Bu darp ve işkenceyi yapan görevliler hakkında gerekli hukuksal girişimlerin yapılmasını talep ediyorum.”
Yakup Gündoğan’ın Beyanı
“Ben ve 39 tutuklu/hükümlü Siirt Cezaevi’nden 05.01.2017 tarihinde Van T Tipi Cezaevi’ne getirildik. Cezaevine ilk girişteki sevk sırasında darp ve kötü muameleye maruz kalmadığımıza ilişkin bir belge imzaladık. Buna rağmen muayene adı altında çıplak arama dayatıldı. Kabul etmeyince Cezaevi Müdürü “bana işkence etme yetkisi de verilmiş” dedi ve bizim üzerimize saldırarak ve darp ederek zorla çıplak arama yapıldı. 09.01.2017 tarihinde de Cezaevi Müdürü robokoplarla gelerek Bilal Aydın isimli arkadaşımızı almak istediler. Ancak daha önce yaşanan işkence ve darp olayından dolayı izin vermedik. Bu darp ve işkenceyi yapan görevliler hakkında gerekli hukuksal girişimlerin yapılmasını talep ediyorum.”
Cemal Arslan’ın Beyanı
“05.01.2017 tarihinde beş (5) arkadaşım ile birlikte Van T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildik. Çıplak arama yapılacağı söylendi. Kabul etmememiz üzerine darp ve işkence yapılarak zorla çıplak arama yapıldı. Bu esnada görevli personel tarafından küfür ve hakarete maruz kaldık. Ayrıca Kürtçe gazete ve diğer muhalif kitap, dergi vs. verilmiyor. Darp, işkence ve hakarette bulunan bu görevliler hakkında gerekli hukuksal girişimlerin yapılmasını talep ediyorum.”
Müjdat Gündoğan’ın Beyanı
“05.01.2017 tarihinde Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi’nden Van T Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildik. Bana karşı herhangi bir darp olayı olmadı. Ağabeyim Yakup Gündoğan ve arkadaşlarına darp ve kötü muamele uygulandı. Bunlar ters kelepçe usulüyle işkenceye maruz kaldılar. Onlar işkence görürken seslerini duyuyordum. Daha sonra 11.01.2017 tarihinde gardiyanlar koğuşumuza gelerek ‘eğer aklınızı başınıza almazsanız, sizi tek tek alıp götürürüz ve sonucuna katlanırsınız’ diyerek tehditlerde bulundu. Darp, işkence ve tehditlerde bulunan bu görevliler hakkında gerekli hukuksal girişimlerin yapılmasını talep ediyorum.”
Burhan Şık’ın Beyanı
“Şubat 2016 tarihinden beri tutukluyum. 06.01.2017 tarihinde Van T Tipi Kapalı Cezaevine sevk edildik. Mahkûm kabul odalarında bekletildikten sonra arama adı altında ciddi fiziki müdahale ve darba maruz kaldım. Bu müdahale esnasında ağza alınmayacak şekilde küfür ve hakarete maruz kaldım. ‘Sizi öldüreceğiz, Gencecik askerleri öldürüyorsunuz, bunun hesabını size soracağız’ şeklinde sözler sarf edildi. Darp, işkence, hakaret ve tehditlerde bulunan bu görevliler hakkında gerekli hukuksal girişimlerin yapılmasını talep ediyorum.”
Recep Adıyaman’ın Beyanı
“06.01.2017 tarihinde Van T Tipi Kapalı Cezaevine sevk edildik. Ben 3 yıldır hükümlüyüm. Daha önce hiç görmediğim uygulamaları anlatmak istiyorum. Bunun için her türlü girişimin acilen yapılmasını talep ediyorum. Ben bundan üç (3) ay önce ameliyat olmama rağmen cezaevi girişinde bana göre gardiyan olarak dahi tanımlayamayacağım bazı görevlilerin çıplak arama adı altında darp ve fiziki işkencelerine maruz kaldım. Üstelik bu müdahaleler el ve ayaklarım kelepçeli şekilde (domuz Bağı denilen vaziyette) çıplak arama yapıldı. Bu esnanda bana sinkaflı küfürler sarf edildi. Bu darp olayından beri uyuyamıyorum. Vücudumun her yeri ağrıyor. Darp, işkence ve hakaretlerde bulunan görevliler hakkında gerekli hukuksal girişimlerin yapılmasını talep ediyorum.”
Heyetimizin Tespit ve Gözlemleri
- Öncelikle en acil sorun olarak Van T Tipi Kapalı Cezaevi’nde sevk ve sürgünler sırasında cezaevi girişlerinde arama adı altında uygulanan fiziki müdahale ve darp uygulamaları korkunç bir hal almıştır.
- El ve ayakları arkadan kelepçelenmek suretiyle mahpuslar çıplak aramaya maruz kalmaktadır.
- Mahpuslar halen görevli personel tarafından işkence ve kötü muamele ile tehdit edilmektedir.
- Herhangi bir gerekçe gösterilmeden, toplama kararı olmayan ve yasaklanmayan, mahpusların talep ettiği gazeteler, dergiler, kitaplar vs. idare tarafından verilmiyor. Haber alma özgürlüğü ve kamusal bilgilere erişim hakları engelleniyor.
SONUÇ
- OHAL ile birlikte, Türkiye Cumhuriyeti’nin de taraf olduğu Uluslararası İnsan Hakları sözleşmelerinin hükümlerinin ve Anayasa’da tanımlanan hakların cezaevindeki mahpuslara sağlanması fiili olarak askıya alınmıştır. Van T Tipi Kapalı Cezaevi idaresi mevcut yasal düzenlemelere ve Uluslararası İnsan Hakları Sözleşmelerine aykırı işlemler ve uygulamalar yapmaktadır. Bu durum; mahpuslar, mahpus yakınları ve biz insan hakları savunucularını derinden kaygılandırmaktadır.
- Van T Tipi Kapalı Cezaevi’nde insanlık onuruna aykırı çıplak arama, el ve ayakların arkadan kelepçelenmesi gibi muameleler yapılmaktadır. Mahpuslar şiddet, hakaret ve kötü muameleye maruz kalmaktadır.
- Mahpusların anayasal haklarından haber alma özgürlüğü ve kamusal bilgilere erişim hakları engellenmektedir.
- Heyetimiz; cezaevindeki uygulamalar, fiziki koşullar ve söz konusu ihlaller hakkında etkili bir soruşturmanın yapılması gerektiğini tespit etmiştir. Mevcut durumun ulusal mevzuata ve uluslararası İnsan Hakları Sözleşmelerine aykırı olduğu tespit edilmiştir.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ VAN ŞUBESİ ve ÖZGÜRLÜKÇÜ HUKUKÇULAR PLATFORMU