İnsan hakları savunucuları olarak yıllardan bu yana yaşam hakkının her koşulda ve her yerde dokunulamaz haklardan olduğunu ifade etmekteyiz. İnsan hakları hukuku, her koşulda geçerli olan normları ve kurumları düzenlemektedir. Bunun dışında, savaş koşullarında bile askıya alınamayacak, dokunulamayacak ve sınırlanamayacak haklar ve özgürlükler vardır.
Değerli Basın Mensupları,
Zeynel Benler, Mustafa Büyükkaya ve Süleyman Burmaağaç isimli maktullerin aileleri İnsan Hakları Derneği Genel Merkezimize, Diyarbakır ve Elazığ Şubelerimize şahsen ve telefonla başvuruda bulunarak, yasadışı Maoist Komünist Partisi üyelerince, adı geçen yakınlarının yaşam haklarına kast edildiğini ileri sürmüşlerdir. Derneğimize yapılan başvurularda Zeynel
Benler’ in 24 Temmuz 2004 tarihinde Tunceli ili Pülümür ilçesi Hel Yaylasında; Mustafa Büyükkaya’ nın 13 Ağustos 2004’ de Tunceli ili Mazgirt ilçesi Kızılcık Köyü yakınlarında ve son olarak da Süleyman Burmaağaç’ ın 10 Eylül 2004’ de Tunceli ili Ovacık ilçesi Topuzlar Köyü’nde kendilerini Maoist Komünist Partisi üyeleri olarak tanıtan şahıslarca öldürüldükleri
ileri sürülmektedir. 15 günde bir yayımlanan Devrimci Demokrasi Gazetesi’ nin 16-30 Eylül 2004 tarihli sayısında “İntikamı Alınmamış Her Şehidin Mezartaşı Devriktir” başlıklı haberinde, adı geçen örgütün konuyla ilgili yaptığı açıklama, başvurucu ailelerin iddialarını doğrular niteliktedir. Haberin kaynağı olan söz konusu açıklamada, maktullerin örgüt üyeleri tarafından öldürüldükleri açıklanmaktadır.
İnsan Hakları Derneği olarak, kurulduğumuz günden bugüne her koşulda ve her yerde yaşam hakkının korunması gerektiğini ve kutsal olduğunu ifade ettik. Savaş halini düzenleyen 12 Ağustos 1949 tarihli 4 adet Cenevre Sözleşmesinin dördünde de ortak olan 3. maddede, savaş halinde dahi sivillerin korunması gerektiği ve sivillere yönelik yaşam hakkının korunması gerektiği düzenlenirken, 2000’ li yılları yaşadığımız böylesi bir süreçte kimden gelirse gelsin yaşam hakkı ihlalini kabul edilemez bulduğumuzu ve kınadığımızı ifade ediyoruz. Yaşamını yitiren her üç şahıs da sivildir ve sivillerin yaşam hakkına yönelik ihlaller nerede, ne zaman ve kim tarafından gerçekleşirse gerçekleşsin insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamındadır. Ulusal mevzuatta ve uluslararası sözleşmelerde koruma altına alınan Yaşam Hakkına kast etmenin herhangi bir haklı gerekçesi olamaz.
İnsan hakları savunucuları olarak, Zeynel Benler, Mustafa Büyükkaya ve Süleyman Burmaağaç’ın yaşam haklarına kast eden failler bir an önce yargı önüne çıkartılmalıdır. Adli makamları bu konuda göreve çağırırken İHD olarak bundan sonraki sürecin de takipçisi olacağımızı ifade ediyoruz.
Av. Reyhan YALÇINDAĞ
İHD Genel Başkan Yrd.