YAŞAM HAKKI İÇİN KALICI ÇATIŞMASIZLIK GEREKLİDİR!

Ülkemizin devam eden demokrasi ve insan hakları sorununun en önemli halkası, Kürt sorunudur. Bu sorunun temel hak ve özgürlükler çerçevesinde çözülmesi yerine şiddete dayalı tasfiye politikaları benimsenmiştir. Ancak bunun çözüm olmadığı tüm yönleriyle açığa çıkmıştır. O halde şiddette ısrar niçin?

Demokrasi ve insan hakları sorunu olan Türkiye Cumhuriyeti’nde bile yaşam hakkı her zaman ve her şartta korunması gereken en önemli değer olarak anayasada  yerini almıştır. Siyasal iktidarın bu hakkın korunması ve güvence altına alınması için, Kürt sorununda şiddete dayalı politikaları terk etmesi gerekir. PKK’nin ilan ettiği tek taraflı çatışmasızlık halinin devam ettirilmesi, yaşam hakkının korunması açısından önemlidir. Ancak, PKK mensuplarının da yaşam hakkı olduğu unutulmamalı ve hükümetin hangi yasal dayanağı olduğu bile bilinmeyen silahlı kuvvetlere operasyon yaptırma durumuna son vermesi gerekir. Silahlı çatışmalarla, sorun çözülmediği gibi silahlı çatışma hukukuna aykırı uygulamalar da giderek artmaktadır. Tel taraflı çatışmasızlık ortamında bile her türlü provokasyona açık bir zemin bulunmaktadır. Nitekim, 16 Eylül 2010 günü Hakkari’nin Geçitli Köyü’nde 9 sivilin yaşamını yitirdiği mayınlı saldırı tipik bir provokasyondur. Bu provokasyonun aydınlatılması, hükümete düşen önemli bir görevdir. İnsan hakları savunucuları olarak, olayın aydınlatılmasında gerekli araştırma ve incelemeleri de yapacağımızın bilinmesi gerekir!

2009 yılında, Kürt sorunun varlığını resmen kabul eden devletin, bu sorunun çözümü için sivil ve demokratik örgütlerin önerdiği yöntemleri uygulamak yerine hala şiddet seçeneğinde ısrar etmesi anlaşılır bir politika değildir. Şiddete ısrar eden siyasal iktidarların tamamı süreç içersinde tasfiye olmuşlardır. Türkiye’de yaşayan halklar artık şiddet istememektedir. Siyasal iktidarın bunu anlaması gerekmektedir.

Kürt sorunun çözümünde şiddet yöntemlerine son verilerek kalıcı çatışmasızlık sürecine girilmesi, sorunun demokratik zeminde tatışılıp çözüm üretilmesinin önünü açacaktır. Tek taraflı çatışmasızlık halinin devam ettirilerek kalıcı çatışmasızlığa dönüştürülmesinde ısrar edilmelidir.

Öztürk Türkdoğan

İHD Genel Başkanı

Bir cevap yazın