Basın Açıklamasının Fotoğraflarına Buradan Ulaşabilirsiniz |
Türkiye’de sistemin muhalif düşünceye ve muhalif örgütlenmeye yaşam hakkı tanımadığına bir kez daha tanık oluyoruz. İçişleri Bakanı geçtiğimiz günlerde yapmış olduğu açıklamada en kısa zamanda adına açılım denilen programın hayata geçeceğini açıklamıştı. AKP hükümetinin açılım olarak adlandırdıkları programın içinden DTP’nin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılması çıktı. Açılımın içinden 24 Aralık günü 11 ilde eş zamanı operasyon çıktı. Bu operasyon kapsamında Barış ve Demokrasi Partisi Yöneticileri, Belediye Başkanları ve İHD Genel Başkan Yardımcısının olduğu 80’in üzerinde insan tehditlerle gözaltına alındı. İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi’nin arama kararı beş dakikada bir telefon görüşmesi ile çıkarıldı. Yaşanılan gözaltılar ve uygulamaların hukuk dışı olduğu ortadadır.
Dün yine bir hukuksuzluğa daha tanık olduk. Diyarbakır’da mahkemeye çıkarılan 35 kişiden aralarında DTK Eşbaşkanı Hatip Dicle, İHD Genel Başkan yardımcısı Muharrem Erbey ve 7 belediye başkanının da bulunduğu 23 kişi tutuklandı.
AKP kendi seçilmişlerinin hukuksuzluğuna göz yumarken ve AKP’nin seçilmişleri bunu bir ayrıcalık olarak kullanırken Kürt halkının seçilmiş temsilcileri onur kırıcı bir biçimde gözaltına alınmaktadır. Devlet kendi Kürt’ünü yaratamayacağını anlayınca azgın bir terör saldırısıyla Kürtlerin kurumlarına, seçilmiş belediye başkanlarına, milletvekillerine saldırıyor. Operasyon adeta açılımın gerekçesi haline getiriliyor. İflas eden politikalar baskı ve zorbalıkla gizlenmeye çalışılıyor.
Yaşananlar cumhuriyet tarihi boyunca uygulanan inkar, yok sayma ve imhaya dayalı politikaların bundan sonra da devam edeceğini, siyasi iktidarın tüm “demokratikleşme” ve “açılım” söylemlerinin samimiyetten uzak olduğunu bir kez daha göstermiştir.
AKP hükümeti adeta Kürt sorununu Kürtsüz çözme anlayışıyla Türkiye’yi savaşa sürüklemektedir. Bu ülkenin adil onurlu ve eşit barışa ihtiyacı varken seçilmişlere dönük yapılan bu gözaltılar AKP hükümetinin Kürt özgürlük hareketini tasfiye çalışmalarının bir parçası olarak da değerlendirilmelidir. Kapatılan DTP’li milletvekillerinin istifa kararından vazgeçip BDP bünyesinde parlamento da grup kurmak için başvuru yaptıkları günde yapılan bu operasyonun başka bir izahatı yoktur.
Kürt sorununda geleneksel inkar ve imha politikalarına karşı halkların kardeşliğini ve barışı savunmak suç değildir. Asıl suç demokratik siyaseti ve ifade özgürlüğünü engellemektir.
Tutuklamaları buradan bir kez daha kınıyoruz. Adil onurlu ve eşit barışa olan özleme darbe vurmanın kimseye yarar sağlamayacağı açıktır.
Yaşasın Barış, Yaşasın Halkların Kardeşliği!
İHD Ankara Şubesi
KESK Ankara Şubeler Platformu
ÇHD Ankara Şubesi
PSAKD Ankara Şubesi
Tunceliler Derneği
78’liler Girişimi
Ankara Halkevleri
Devrimci 78’liler
TÖP
Ankara Durde
Aka-Der
ESP-G
ÖSH
BDP
EMEP
EHP
SDP
DSİP
Sosyalist Parti Ankara İl Örgütleri