Dün ülkemizin çeşitli illerinde, Abdullah Öcalan’ın yakalanmasını protesto etmeye ve genel bir af çıkarılmasına yönelik gösteriler yapıldı. Güvenlik güçlerinin bu gösteriler karşısındaki tutumu yukarıda açıkladığımız ilkelere tümüyle aykırı idi. İstanbul’da, Diyarbakır’da, Mersin’de ve diğer bir çok ilde polis tarafından göstericilere müdahale edildi, gösteri yapmaları engellendi. Müdahaleler sırasında “kamu düzenini koruma, güvenliği sağlama” amacının çok ötesinde aşırı güç kullanıldı ve Mersin’de Ümit Gönültaş isimli 19 yaşındaki bir yurttaşımız öldürüldü , çok sayıda kişinin de yaralanmasına neden olundu.
Televizyonların verdiği görüntülerde, polis amirlerinin “yakala, vur!” “vur, vur!” şeklindeki emirleri duyuluyordu. Aynı görüntülerde, etkisiz hale getirilmiş ya da polise karşı herhangi bir direnme göstermeyen kişilerin rastgele dövüldüğüne, hatta daha önce bir polis grubu tarafından dövülen kişilerin, daha sonra da bir başka polis grubu tarafından dövüldüğüne tanıklık ettik.
Başta Kürt sorunu olmak üzere, ülkemizin temel sorunlarını barışçıl yöntemlerle çözmeyerek, baskı ve şiddette ısrar eden anlayışın, evrensel insan hakları hukukunun ve Anayasanın tanıdığı toplanma ve gösteri yapma hakkını kullananlar üzerinde güç gösterisinde bulunmasını yadırgamamak gerekir.
İnsan Hakları Derneği olarak, şiddeti, baskıyı ve hakların kullanımını engellemeyi temel alan bu yönetim anlayışını kınıyoruz. Ayrıca, devlet ya da hükümet politikalarına uygun toplantı ve gösteri yürüyüşlerine hiçbir engelleme olmazken, muhalif kesimlerin toplantı ve gösterilerine acımasızca müdahale edilmesindeki ayrımcılığı da kamuoyunun dikkatine sunuyoruz.
Başta İçişleri Bakanlığı ve C.Savcıları olmak üzere tüm yetkili makamları, barışçıl gösterileri yapanlara karşı aşırı güç kullanılması sonucu bir yurttaşımızın yaşam hakkına kastedilmesinde ve çok sayıda kişinin yaralanmasında sorumlulukları bulunan tüm idari merciler ile güvenlik görevlileri hakkında idari ve yargısal soruşturmaları başlatmaları hususunda göreve çağırıyoruz.
Genel Başkan