Hakkari-Yüksekova’da, sokağa çıkma yasağı başlamadan önce, muhtemel çatışmaları önlemek, sivil can kayıpları ile yıkımın önüne geçebilmek için İHD Hakkari şubemizin öncülüğünde sivil bir inisiyatif kurulmuştur.
Bu sivil inisiyatif, Yüksekova’da önde gelen aileler, kanaat önderleri, çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileri, esnaf temsilcileri ve kadın örgütü temsilcilerinden oluşturulmuştur.
Bu inisiyatifin yaptığı çalışmalar sonucunda Yüksekova’da çatışmalı sürecin başlamaması için güçlü bir irade ortaya çıkmış, bir dizi toplantılar yapılmış, yapılan toplantı sonucunda iki görüşme heyeti oluşturulmuştur.
Oluşturulan bu iki heyet çatışmaların tarafları ile görüşmeler yapmış, bu görüşmelerden olumlu sonuçlar alınmış, ilan edilen sokağa çıkma yasağı bir süre beklenmişse de hükümetin genel söylemleri ve genel atmosfer nedeniyle sokağa çıkma yasağı 13 Mart 2016 Saat 22.00 da uygulanmaya başlamıştır.
Yasağın ilk saatlerinden itibaren güvenlik güçlerince ilçe gelişigüzel tanklarla bombalanmıştır. Bu bombardımanda birçok ev yıkılmış, sivil insanlar yaralanmış veya yaşamını yitirmiştir.
İlan edilen ve fiilen uygulanmaya başlayan sokağa çıkma yasakları nedeniyle, ilçede yaşayan halkın % 90’ı kenti boşaltmış, geriye kalan yaklaşık 13.000 insan çatışmaların ve bombalamaların arasında kalmıştır.
Güvenlik güçlerinin tanklarla yoğun bombardımanı sonucunda Zagros Mahallesinde, aralarında kadın ve çocuklarında bulunduğu, 200 sivil mahsur kalmış, Hakkâri şubemiz aracılığıyla yetkililerle yapılan görüşmeler sonucunda, bu sivillerin tahliyesi gerçekleştirilmiştir.
Yaşanan olaylarda 70 Yaşında bir vatandaş zamanında sağlık müdahalesinin yapılamaması sonucu yaşamını yitirmiştir.
Belediye personelinin bulunduğu Yüksekova Belediyesi ve Yüksekova İtfaiyesinin zırhlı araçlarla rastgele tarandığı, orada bulunan sivillerin can güvenliğinin hiçe sayıldığı şubemize bildirilmiştir.
Yine yerel kaynakların iddiasına ve orada bulunan üyelerimizin şubemize ilettiği duyuma dayalı bilgiye göre, 60’a yakın sivil insanın güvenlik güçlerinin kullandığı gaz türünden bir madde ile katledildiği iddia edilmiştir.
Bu iddiaları araştırmak, durumu aydınlığa kavuşmak amacıyla ilin mülki amirleri ile İHD olarak yapmış olduğumuz görüşmeler sonucunda, böyle bir iddianın asılsız olduğu tarafımıza bildirilmiş, fakat buralarda inceleme yapma isteğimiz ise kabul edilmemiştir.
AİHM, Jordan /İngiltere davasında (2001) daha sonra “Jordan prensipleri” olarak da anılacak olan 5 prensipten söz etmiştir. Bu prensiplere göre,
*Soruşturma makamları yaşam hakkı söz konusu olduğunda resen harekete geçmelidir.
*Bağımsız soruşturmacı görevlendirilmelidir.
*Olayla ilgili tüm bilgi, belge, rapor ve tüm kanıtlar usulüne uygun toplanmalıdır.
*Hemen harekete geçilmeli ve makul bir hızla soruşturma ilerlemelidir.
*Bu süreç, soruşturma ve kovuşturma süreçleri, kamusal denetime açık olmalıdır.
İHD olarak yaşam hakkına dair tüm iddiaları ciddi bulmaktayız. Bu iddiaların araştırılması gerekir.
Bir kez daha yetkililere ve özellikle Hakkâri Valisi’ne ve Yüksekova Kaymakamı’na sesleniyoruz, iddialarla ilgili araştırma yapılması için İnsan Hakları Derneği’nin ve heyetlerinin Yüksekova’ya girişine izin verin.
Bizler insan hakları savunucuları olarak, oluşturduğumuz heyetlerle, yaşam hakkı ihlallerinin olduğu, Kimyasal gazların ve silahların kullanıldığı iddia edilen yerlerde inceleme yapmaya hazırız,
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ