Hüseyin Galip Küçüközyiğit’in ailesi, 06 Ocak 2021 tarihinde İHD Genel Merkezi’ne gelerek kaçırıldığına dair başvuru yapmışlardır. Ailenin aktarımlarına göre; Hüseyin Galip Küçüközyiğit’in Ankara ilinde yaşadığını, kendisiyle gün içinde sürekli haberleştiklerini, ayrıca Kocaeli’ne iki haftada bir gelip ailesini ziyaret ettiğini, 29 Aralık 2020 tarihinde yaptıkları telefon konuşmasında yılbaşını beraber geçirmek için Kocaeli’ne geleceğini söylediğini, ancak gelmediğini ve 29 Aralık 2020 tarihinden itibaren hiçbir şekilde kendisine ulaşamadıklarını, çalıştığı ofisin kamera kayıtlarına göre en son 29 Aralık 2020 saat 17:23’de ofisten ayrıldığı, kamera kayıtlarına göre ofise giriş esnasında Hüseyin Galip Küçüközyiğit’i takip ettiğinden şüphelendikleri üç kişinin olduğunu, kendisine ait 34 FNF 28 plakalı aracın da yerinde olmadığını, kaybolduğu gün aracına binip binmediği bilgisine sahip olmadıklarını, 31 Aralık günü Kocaeli Bekirpaşa Karakolu’na gidip kaybolduğu yönünde ihbarda bulunduklarını, aynı zamanda CIMER’e başvurduklarını, Savcılığa da suç duyurusunda bulunduklarını ve kaçırılmasından endişe ettiklerini ” aktarmışlardır.
2019 yılında Salim Zeybek, Gökhan Türkmen, Erkan Irmak, Yasin Ugan, Özgür Kaya ve Mustafa Yılmaz zorla kaçırılarak 7 ay alıkonulmuştur. 2020 yılında Gökhan Türkmen ve Yasin Ugan yargılandıkları davaların duruşmalarında kaçırıldıklarını ve 7 ay işkenceye uğradıklarını açıklamışlardır. Ancak yapılan açıklamaya rağmen konuyla ilgili etkili bir soruşturma yürütülmemiştir. Bu kişilerin bulunmasından yaklaşık bir ay kadar sonra 6 Ağustos 2020 tarihinde zorla kaybedildiği ileri sürülen Yusuf Bilge Tunç ile ilgili yapılan tüm başvuru ve uğraşlara rağmen hala haber alınamamıştır.
22 Ocak 2021 tarihinde İstanbul Şubemize Gökhan Güneş’in kaçırıldığına dair başvuru yapan ailesi; “20.01.2021’de saat 12.17’den sonra Gökhan Güneş’ten haber alamadıklarını, akşam karakola kayıp ihbarında bulunduklarını, kendi imkanları ile işyerinin kamera görüntülerine ulaştıklarını, kamera görüntülerinde 6-7 kişinin yolun iki kenarında araba ile beklediklerini, Gökhan’ın bindiği otobüs sokağa girince hemen durağa ilerlediklerini, daha sonra zorla araca bindirdiklerini gördüklerini” aktarmışlardır. Kamuoyunun, kurumların ve ailenin yoğun çabası ve tepkisi sonucunda 26 Ocak 2021’de bırakılmıştır. Aynı gün avukatları ile birlikte İstanbul Şubemizde yapmış olduğu basın açıklamasında; başına çuval geçirilerek kaçırıldığını, işkence gördüğünü, bazı zamanlarda sadece ayakta durabildiği, elini kolunu kıpırdatamadığı, gözleri ve elleri bağlı olarak mezar adını verdikleri bir yere hapsedildiğini aktarmıştır.
BM Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşmeye göre, hiç kimse zorla kaybedilmeye maruz bırakılamaz. Fiili savaş durumu, savaş tehdidi, ülke içinde siyasal istikrarsızlık veya başka herhangi bir kamusal acil durum dahil olmak üzere, hangi istisnai koşullar söz konusu olursa olsun, bunlar zorla kaybedilme olayları için gerekçe olarak ileri sürülemez.
Herkes, kişi özgürlüğü ve kişi güvenliği hakkına sahiptir. Hiç kimse keyfi olarak gözaltına alınamaz veya tutulamaz. Hiç kimse hukukun öngördüğü sebepler ve usuller dışında özgürlüğünden yoksun bırakılamaz. Kişi özgürlüğü ve güvenliğinden yoksun bırakarak zorla kaçırma ve alıkoyma eylemleri işkence ve kötü muamele yasağının ihlal edildiği bir suçtur. Ağır bir insan hakkı ihlali olan ve mutlak olarak yasaklanmış olan bu fiilin gerçekleştiren kişiler hakkında etkin bir soruşturma yapılarak gerçeğin ortaya çıkarılması, acil olarak sağlanmalıdır. Devlet her türlü faaliyetini hukuk çerçevesinde yürütmeli, insan yaşamı üzerindeki hukuk dışı baskı ve tehditleri ortadan kaldırmalıdır.
Kaçırılmış ve işkenceye maruz bırakılmış kişilere bu insanlık dışı uygulamayı yapanlar hakkında etkin soruşturmanın yürütülmesini ve faillerin cezalandırılmasını; kendilerinden haber alınamayan Yusuf Bilge Tunç ile Hüseyin Galip Küçüközyiğit’in de bir an önce bulunmalarını talep ediyor ve konunun takipçisi olacağımızı belirtiyoruz.
Zorla kaçırma vakalarında Devlet içindeki özel olarak oluşturulmuş birimlerin rol oynadığı açıktır. Devlet içindeki yasa dışı oluşumların açığa çıkarılabilmesi amacıyla TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu ile bu konuda doğrudan doğruya yetkili İstihbarat ve Güvenlik Komisyonunu göreve davet ediyoruz. Konuyu Uluslararası kuruluşlar nezdinde de takip ettiğimizin bilinmesini isteriz.
İnsan Hakları Derneği