Zorla Kaybedilme Bir İnsanlık Suçudur!

Birleşmiş Milletler 21 Aralık 2010 günü 65/209 sayılı kararıyla 2011 yılından itibaren başlamak üzere 30 Ağustos’u resmi olarak Uluslararası Zorla Kaybedilenler Günü olarak anmaya başladı.

Savaşların, silahlı çatışmaların ve ihtilafların giderek artan bir şekilde yaşandığı dünyamızda zorla kaybedilme pratiği tek bir bölge ile sınırlı olmayan bir insan hakkı ihlalidir. Yaşadığımız coğrafyada da zorla kaybedilme pratiği maalesef yaşanmaktadır. Özellikle 1990’lı yıllarda Kürt Meselesinden kaynaklı çatışma ortamında zorla kaybedilme vakaları yaşanmıştır. Ülkemizde yaşanan bu vakalara karşı Derneğimizin öncüllüğünde Cumartesi Anneleri/İnsanları 27 Mayıs 1995’te bir mücadele başlatmıştır. Her Cumartesi başta İstanbul’daki Galatasaray Meydanı’nda olmak üzere Diyarbakır vb. illerde gerçekleştirilen bu oturma eylemleri hem yakınlarının akıbetini soruyor failler ve sorumlular hakkında gerekli etkili soruşturmaların yürütülmesini talep ediyor. Ayrıca, İnsan Hakları Derneği olarak 1995’ten bu yana her yıl 17-31 Mayıs tarihleri arasındaki dönemi “Kayıplar Haftası” olarak anıyoruz.

Esas olarak toplumda korku yaratma, muhalif kişi ve kurumları susturmayı amaçlayan bu zorla kaybedilme pratiğini haklı gösterecek hiçbir istisnai koşul bulunmamaktadır. Birleşmiş Milletler Zorla Kaybedilmeye Karşı Herkesin Korunmasına Dair Sözleşmesi‘nin 1. Maddesi de “Fiili savaş durumu, savaş tehdidi, ülke içinde siyasal istikrarsızlık veya başka herhangi bir kamusal acil durum dahil olmak üzere, hangi istisnai koşullar söz konusu olursa olsun, bunlar zorla kaybedilme olayları için gerekçe olarak ileri sürülemez” demektedir.

İHD olarak 30 Ağustos Uluslararası Zorla Kaybedilenler Günü’nde zorla kaybedilen insanları bir kez daha saygıyla anıyoruz. Zorla kaybedilen kişilerin akıbetinin açıklanmasını, fail ve sorumlularının yargı önüne çıkarılmasını talep ediyoruz.

Bir cevap yazın