ZORUNLU DİN DERSİ

Okulların açıldığı şu günlerde, eğitim sisteminin çeşitli sorunları tartışılıyor.

Türkiye’de bir bütün olarak eğitim hakkının kullanılmasında ve diğer haklarla ve özgürlüklerle ilişkisinde sorunların varlığı bir olgudur.

Bu sorunlar, Türkiye’nin genel insan hakları ve demokrasi sorunlarının bir parçasıdır.
Zorunlu din dersleri konusu da bunlardan birisidir.

Öncelikle hak ve özgürlüklerle ilgili bir sorundur bu konu. Dolayısıyla yalnızca Alevi yurttaşlarımızın değil, tüm yurttaşlarımız açısından bir sorundur. Devlet anne baba iradesini aramadan ya da bu iradeye rağmen, yurttaşların çocuklarına din derslerini mecburi kılabilir mi? Devletin din ve inançlar alanındaki bu tutumu ‘laik devlet’ ilkesi ile ne derece bağdaşır? Ya da bu tutum ‘demokratik laiklik’ ilkesine ne derece karşılık gelmektedir? Din derslerinden muafiyet tanınmalı mıdır? Din dersleri anne-babanın istemesine mi bırakılmalı; devletçe hiç mi verilmemelidir? Ya da gerçekten bir kültür dersi olarak ve felsefe ve ahlak ile ilgili bir disiplin olarak mı yer almalıdır? Türkiye’deki sistemin gerçekten ‘din öğretimi’ amaçlı ve o içerikte olduğuna mı inanmalıyız; yoksa mevcut sistemin bir ‘din eğitimi’ pratiğine karşılık geldiği gerçeği ile mi karşı karşıyayız?

Bu konuların, insan hakları ve özgürlükleri ışığında tartışılması ve aydınlığa kavuşturulması gerekir.

İHD bir insan hakkı olarak din ve vicdan özgürlüğünü savunmaktadır.

Devlet, yurttaşlarının neye inanacağına, neye inanmayacağına ve nasıl inanacağına karar veremez. Bu konu tamamen bireye ait, bireysel özgürlük alanıdır. Devletin müdahale alanının dışındadır. Devlet, başka alanlarda olduğu gibi, din, inanç ve kültür alanlarında da toplumun çoğulcu dokusuna saygı göstermelidir. Dayatmada bulunmamalı; ayrımcılık yapmamalıdır.

Zorunlu din dersleri konusunda öncelikli olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmasını; Anayasa’da ve yasalarda değişiklik yapılarak din dersinin zorunlu olmaktan çıkarılmasını ve uygulamadaki ulusalüstü insan hakları belgelerine aykırılıkların giderilmesini talep ediyoruz.

Hüsnü Öndül
İHD Genel Başkanı

Bir cevap yazın